Anayasa Mahkemesi, 1 Kasım 2017 tarihli ve 2016/43 E., 2017/146 K. sayılı kararı ile Emlak Vergisi Kanunu’nun 40. Maddesinde düzenlenen bildirim dışı kalan bina ve arazilerin emlak vergisi ve cezalarında zamanaşımına ilişkin hükmün Anayasa’nın 2. Maddesine aykırı olmadığına hükmetti.

Kural olarak vergiler, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmez ise zamanaşımına uğrar (Vergi Usul Kanunu Madde 114). Ancak Emlak Vergisi Kanunu Madde 40 ile zamanaşımı süresinin başlangıcında farklı bir düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre zamanaşımı süresi, idarenin taşınmazın bildirim dışı oluşunu öğrenmesinden itibaren başlamaktadır.

Bu durum, bildirim dışı bırakılmış bina veya araziye ilişkin öğrenme tarihine kadar ödenmemiş tüm emlak vergisi alacağının öğrenmeden başlayarak beş yıl içinde geçmişe dönük olarak talep edilebilmesi sonucunu doğurmaktadır.

Somut olayda Ankara Bölge İdare Mahkemesi, bakmakta olduğu bir davaya uygulanacak Emlak Vergisi Kanunu’nun 40. Maddesinin hukuk devleti ilkesine (Anayasa Madde 2) aykırı olduğu iddiasıyla ilgili maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Anayasa Mahkemesi, Emlak Vergisi Kanunu Madde 40’ı;

  • Emlak vergisi mükelleflerini bildirimlerini vermeye zorlayan ve böylece vergi kaçakçılığını önlemeyi ve daha yüksek oranda gelir elde edilmesini amaçlayan bir vergi güvenlik önlemi niteliğinde olması,
  • Bildirimde bulunmayan mükellefin geçmişe dönük olarak tüm vergi ve cezalar yönünden vergi tehdidi altında kalması hususunun, mükellefin kasten veya ihmal ile bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklanması

sebepleriyle Anayasa’nın 2. Maddesi’ne aykırı bulmamıştır.

20 Aralık 2017 tarihli ve 30276 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 1 Kasım 2017 tarihli ve 2016/43 E., 2017/146 K. sayılı ilgili Anayasa Mahkemesi kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.