Başvurucu, yargılama sürecinde adil yargılama hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun ihlal iddiasını gerekçeli karar hakkının ihlali ve yargılamanın makul sürede sonuçlanması gerekliliği çerçevesinde incelemiştir. Mahkeme, incelemesi sonucunda başvurucun adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vererek, yeniden yargılama yapılmasına ve başvurucu lehine manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.

Başvurucu, yargılama sürecinde,

  • Zamanaşımı hükümlerinin yanlış uygulanması sebebiyle taleplerinin reddedildiğini,
  • Buna ilişkin itirazlarına gerekçeli kararda ve Yargıtay ilamlarında cevap verilmediğini,
  • Yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığını,

belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve Anayasa Mahkemesi’nden yeniden yargılama yapılmasını ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

Anayasa Mahkemesi, başvurucuların ihlal iddialarına ilişkin nitelendirmesi ile bağlı olmadığını ve hukuki nitelendirmeyi re’sen yaptığını ifade ederek başvurucunun ihlal iddiasını, ilk derece mahkemesi ve Yargıtay kararlarının gerekçesiz olması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi kapsamında değerlendirmiş, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasını ise ayrıca incelemiştir.

Anayasa Mahkemesi, gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamının her kararın niteliğine göre irdelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu çerçevede başvurucunun ilk derece mahkemesinde tartışılmayan esaslı hususlara ilişkin temyiz başvurularıyla, usuli haklarının ihlal edildiğine yönelik şikâyetlerinin temyiz incelemesinde tartışılmamasının da gerekçeli karar hakkının ihlali olarak görüleceğini vurgulamıştır. Mahkeme, başvurucu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan itirazlara ilişkin esaslı hususların Yargıtay kararında tartışılmamasından dolayı gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi ayrıca yargılamanın karmaşık olmasıyla birlikte davaya bütün olarak bakıldığında, yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikme olduğu sonucuna varmış ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, Anayasa Mahkemesi başvurucunun adil yargılanma hakkının her iki değerlendirme kriteri açısından da ihlal edildiğine karar vermiştir. Mahkeme gerekçeli karar hakkının ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapılmasına, yeniden yargılama yapıldığı için başvurucunun maddi tazminat isteminin reddine, bununla birlikte makul sürede yargılama hakkının ihlali nedeniyle başvurucuya manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin bahsi geçen 2014/4106 başvuru numaralı 10.06.2015 tarihli kararı 18 Eylül 2015 tarih ve 29479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu linke tıklayarak Anayasa Mahkemesi’nin kararının tam metnine ulaşabilirsiniz.