Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, yakın tarihte incelediği bir dosyada, Yerel Mahkemenin, bilgisayar programlarının piyasaya sürülüş şekline bakılmaksızın, ilk kullanıcı tarafından tamamen yasal yollarla satın alındıktan sonra ikinci el ürün olarak alınıp satılmasının 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“FSEK”) kapsamında telif haklarını ihlal etmiş olmayacağı yönünde verilmiş olan kararı onadı.

Dava konusu olayda, davacı taraf, davalıya ait bilgisayar programının OEM lisansına sahip bilgisayarlardan programın yüklü olduğu CD’yi alıp, bilgisayar kasasına yapıştırılan orijinallik etiketini de ekleyerek kullanma kılavuzu ile birlikte satın almakta ve donanım firmasının ismini silerek hepsini birlikte başka kullanıcılara satmakta yani davalının bilgisayar programlarının ikinci el satıcılığını veya bir nevi lisanslamasını yapmaktadır.

Davacı taraf, davalının savcılığa müracaatı sonucu yasal olmayan yollarla elde edildiği ve korsan olduğu iddiasıyla el konulan ve toplatılan ürünlere ilişkin olarak, ilk kullanıcı tarafından tamamen yasal yollarla satın alınan yazılımın ikinci el ürün olarak alınıp satılmasının davalının gerek FSEK ve gerekse başka kanun, sözleşme ve düzenlemelerden kaynaklanan haklarına tecavüz etmediğini iddia ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

Davalı ise, bahsi geçen bilgisayar programının lisans sözleşmesinde, yazılımın üçüncü kişilere ancak ve ancak lisanslı aygıtla birlikte doğrudan devredilebileceği hususunun düzenlenmiş olduğunu, yazılımın ikinci el satıcılığının yapılmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmektedir.

Yerel Mahkeme, davalının sahip olduğu yazılımın lisans sözleşmesinin 16. maddesinde her ne kadar yazılımın üçüncü kişilere yalnızca lisanslı aygıtla birlikte doğrudan devredilebileceği düzenlenmiş olsa da bu kısıtlamanın telif hakları korumasına yönelik olmadığını, bu türden bir düzenlemenin ancak ve ancak programın ticarileştirilmesi yöntemine ilişkin sözleşmesel bir düzenleme olabileceğini hükme bağlamıştır.

Mahkeme, orijinal yazılımın bilgisayardan ayrı olarak devrini yasaklayan lisans sözleşmesi hükmünün, fikri mülkiyet korumasını değil, ikinci el pazarını kontrol altında tutmayı hedeflediğini, fikri mülkiyet haklarını koruma amacı olmadığından ilgili hükmün davacıya karşı ileri sürülmesinin de yasal bir dayanağı olmadığına karar vermiştir.

Yerel Mahkeme, davalının sahip olduğu teknoloji nedeniyle lisans sözleşmesi gereğince programların ilk kez hangi bilgisayarlara yüklendiğini ve hangi bilgisayarda yüklü olduğunu kontrol edebilecek durumda olduğunu, elde edilen yazılımların aynı zamanda başka bilgisayarlarda aktif olarak kullanılmakta olduğunun davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davaya konu programların ilk kullanıcıdan satın alınarak ikinci el ürün olarak satılmasının davalının program üzerindeki telif haklarını ihlal etmediğine karar vermiştir. Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.

Yargıtay, davalı tarafın sahip olduğu bilgisayar programının ikinci el satışını yasaklayan lisans sözleşmesindeki ilgili hükmün, FSEK’in belirli nüshaların hak sahibinin yayma hakkını kullanması sonucu mülkiyeti devredilerek ülke sınırları içinde ilk satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra bunların yeniden satışının eser sahibine tanınan yayma hakkını ihlal etmeyeceği yönündeki emredici 23/2. hükmü karşısında geçerli olmadığı gerekçesiyle, davalı tarafın temyiz itirazlarının yersiz olduğuna karar vermiş ve Yerel Mahkemenin bilgisayar programlarının ikinci el satışında program üzerindeki telif haklarının ihlal edilmiş sayılmayacağı yönündeki kararını onamıştır.

(Yarg. 11. HD. 30.06.2015, 2014/17376 E., 2015/8772 K.)