Yakın zamanda gerekçeli kararı yayımlanan bir hukuk davasında (17.6.2015 T. 2014/56 E, 2015/1679 K), Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın “Google Kararı” uyarınca yaratılan Unutulma Hakkını ilk kez benimsemiştir. Ayrıca kararda bu hakkın yalnızca dijital veriler için değil, kamunun kolayca ulaşabileceği yerde tutulan kişisel verilere de uygulanacağını kabul edilmiştir.

Dava kişilik hakkına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, cinsel saldırı suçunun mağdurudur. Bu duruma ilişkin ceza yargılaması yapılmış, yargılama sanık aleyhine sonuçlanmış ve bahsi geçen karar temyiz edilmişse de temyiz talebi reddedilerek kesinleşmiştir. Yargılama esnasında mağdur/davacı, cinsel saldırının nasıl gerçekleştiğini açık bir şekilde anlatmış, bu anlatımlar karar metnine geçirilmiştir. Bu karar metni, yargılama sonrasında mağdur/davacı ve sanığın adı sansürlenmeden Yargıtay’ca verilen kararların yer aldığı bilimsel bir eserde yer almıştır. Buna istinaden, davacı da kişisel haklarına tecavüz edilmesi iddiasıyla manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

İlk derece mahkemesi, açıkça isim belirtmenin kitap içeriğine bir fayda sağlamadığını ve davacının isminin geçtiği olayın hassasiyetini de göz önünde tutarak, davayı kısmen kabul etmiştir.

Taraflar kararı temyiz etmişlerdir. Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, AB Temel Haklar Bildirgesinin 13. maddesinde “Sanat ve bilimsel araştırma kısıtlamaya tabi olmamalıdır. Akademik özgürlüğe saygı gösterilmelidir” ibaresini benimsemiş olmakla; bilim özgürlüğünün kişisel hakların üzerinde tutulması gerektiğini belirterek; somut olayda davacının kişisel haklarının ihlal edilmediğine karar vermiştir.

İlk derece mahkemesinin direnmesi sonucunda dosya Hukuk Genel Kurulu’nun önüne gelmiştir. Hukuk Genel Kurulu, sorunun çözümünde dikkat edilmesi gereken hususun, bilim ve sanat özgürlüğü ile bireyin temel hakları arasında adil bir denge kurulmasına ilişkin olduğunu belirtmiştir. Bu kapsamda kişilere unutulma hakkının sağlanması ile birlikte temel haklar arasında yer alan özel hayatın gizliliğinin de korunmuş olacağı belirtilmiştir.

Hakkın çıkışı her ne kadar dijital verilerin hafızadan silinmesinden kaynaklanıyor olsa da bu hakkın özellikleri ve bu hakkın insan haklarıyla arasındaki ilişkisi uyarınca, yalnızca dijital ortamdaki kişisel veriler için değil, kamunun kolayca ulaşabileceği yerlerde tutulan kişisel verilere yönelik olarak da kabul edilmesi gerektiğini belirtilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu, unutulma hakkının kapsamı için de AB Adalet Divanı’nın “Google Kararı”nda benimsenen görüşü kabul etmiştir. Bu kapsamda, ilgili verinin kamu hayatında oynadığı önem ve halkın bu veriye yönelik yoğun ilgisi gibi üstün bir kamu yararını ortaya koyan özel sebepler bulunmadığı hallerde, bilimsel eserlerde kişisel veriler açık bir şekilde yer almamalıdır. Somut olayda da ilgili şartlar gerçekleşmediğinden davacının manevi tazminata hak kazandığına karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 17.6.2015 T. 2014/4-56 E., 2015/1679 K.