24 Kasım 2015 tarihinde Rusya Federasyonu Hava Kuvvetleri’ne ait Sukhoi Su-24M tipi uçağın Türk Hava Kuvvetleri’ne ait iki Türk F-16 uçağı tarafından vurularak Suriye kuzey sınırındaki Bayırbucak bölgesine düşürülmesi üzerine Rusya, Türkiye’ye karşı bir dizi ekonomik önlem ve yaptırım uygulanması kararı almış ve ilk adım olarak, 28 Kasım 2015 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından bazı Türk malı ürünlerin yasaklanması dâhil Türkiye’ye karşı bir dizi ekonomik yaptırımlar içeren bir kararnameyi onaylanmış ve yürürlüğe koymuştur. 583 sayılı bu Başkanlık Kararnamesi ile Türkiye ve Türkiye kaynaklı ürün ve hizmetlere ekonomik ambargo uygulanması yürürlüğe girmiştir.

Bu olay üzerine Rusya, Türkiye’ye karşı bir dizi ekonomik önlem ve yaptırım uygulanması kararı almış ve ilk adım olarak, 28 Kasım 2015 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından bazı Türk malı ürünlerin yasaklanması dâhil Türkiye’ye karşı bir dizi ekonomik yaptırımlar içeren bir kararnameyi onaylanmış ve yürürlüğe koymuştur. 583 sayılı bu Başkanlık Kararnamesi ile Türkiye ve Türkiye kaynaklı ürün ve hizmetlere ekonomik ambargo uygulanması yürürlüğe girmiştir.

Bu kararnameyi takiben, Rusya Hükümeti 30 Kasım 2015 tarih ve 1296 sayılı Hükümet Beyannamesi ile söz konusu ticaret engellerini somutlaştırarak düzenlemiş ve 28 Aralık 2015 tarihinde ise, yine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından 583 sayılı Kararname’de yapılan değişiklikler ile önceden mahiyeti tespit edilen yaptırımların kimlere uygulanacağı ile ilgili belirlemeler yapılmıştır.

Bu düzenlemeler sonucunda öngörülen ticaret engelleri ve yaptırımlardan etkilenen başlıca sektörler ise inşaat, mimarlık, mühendislik-teknik proje (teknik test, araştırma, analiz) ve ağaç işleme sektörleri ile turizm ve otelcilik sektörü olmuştur. Ek olarak, hangi sektörde faaliyet gösterildiğinden bağımsız olarak Türkiye Cumhuriyeti yasalarına tabi olan veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından kontrol edilen şirketlerin Rusya devleti ya da belediyelerine iş yapması da yasaklanmıştır. Yasaklar 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş ve Rus Hükümeti tarafından sunulan beyannamede yaptırımların 1 Ocak tarihinden önce sözleşmesi akdedilen işleri kapsamayacağı belirtilmiştir.

Bu yazının kaleme alındığı tarih itibariyle Rusya tarafından Türkiye’ye karşı uygulanan yaptırım, sınırlandırmalar ve yasakların türleri ise aşağıdaki gibidir:

Tarım Ürünleri, Hammade ve Gıda Ürünlerinin İthalatına İlişkin Yasaklar:

Rusya hükümeti, Türk tarım ve gıda mahsullerinden özellikle meyve, sebze, çiçek, tavuk, hindi ve tuz gibi ürünlerin ihracatına ambargo uygulamaya başlamıştır. Bu kapsamda ambargo uygulanan ürünlerim tam listesi aşağıdaki gibidir;

Meyve Grubu:

  • GTIP 0805 10- Portakal, taze veya kurutulmuş
  • GTIP 0805 20- Mandalina (tüm çeşitleri ve melezleri), taze veya kurutulmuş,
  • GTIP 0806 10- Üzüm, taze
  • GTIP 0808 10- Elma, taze
  • GTIP 0808 30- Armut, taze
  • GTIP 0809 10- Kayısı, taze
  • GTIP 0809 30- Şeftali ve nektarin, taze
  • GTIP 0809 40- Erik ve güvem, taze
  • GTIP 0810 10- Çilek, taze

Sebze Grubu:

  • GTIP 0207 14- Domates, taze veya soğutulmuş
  • GTIP 0207 27- Soğan, taze veya soğutulmuş
  • GTIP 0704 10- Karnabahar ve brokoli, taze veya soğutulmuş
  • GTIP 0707 00- Salatalık ve kornişon, taze veya soğutulmuş

Kuş Grubu:

  • GTIP 0207 14- Tavuk parçaları ve sakatatı dondurulmuş
  • GTIP 0207 27- Hindi parçaları ve sakatatı, dondurulmuş

Diğer:

  • GTIP 0603 12- Karanfil, taze
  • GTIP 2501 00- Tuz ve saf sodyum klorid; deniz suyu

Rusya’da Belirli Alanlarda Faaliyet Yürüten Türk Şirketlerine İlişkin Yasaklar:

Merkezi Türkiye’de olan veya Türk vatandaşları tarafından kontrol edilen şirket ve organizasyonların Rusya topraklarında Rusya hükümeti tarafından belirlenen çeşitli faaliyetlerde bulunmaları hususunda yasak ve kısıtlamalar getirilmiştir.

Rus düzenlemeleri kapsamında ‘’kontrol etme’’ kriterleri ise, 29 Nisan 2008 tarihli, 57-F3 numaralı Ülke Savunması ve Devlet Güvenliği Açısından Stratejik Öneme Sahip Ekonomik Yapılara Yabancı Yatırım Prosedürü başlıklı Federal Yasa’nın 5.maddesinin 1 ve 2. Bölümlerinde belirlenmiştir. Buna göre;

  • Hissedar olarak oy oranın yüzde 50 ‘den fazlasına sahip olanlar ile
  • Hissedar olarak oyların yüzde 50’sinden azına sahip olmak ile birlikte, şirketlerin karar alma mekanizmasına hakim olanların,
  • CEO’yu veya şirketin veya organizasyonun yürütme organının yarıdan fazlasını atamaya yetkisi olanların, ve
  •  Yönetim kurulunun veya yürütme organının yarısından fazlasını şartsız olarak seçebilenlerin,

şirket veya organizasyonları yönetmeye ve şirketin faaliyetlerinde yürütme organı olarak karar alma hakkına sahip oldukları kabul edilmektedir.

Değinilmesi gereken bir diğer önemli husus da bu yasak ve kısıtlamaların hangi alanlarda faaliyet yürüten şirketlere uygulanacağıdır. Yasak aşağıda belirtilen sektörleri kapsamaktadır:

  • inşaat
  • mimarlık, mühendislik-teknik proje (teknik test, araştırma, analiz)
  • turizm ve otelcilik
  • devlete ve/veya belediyelere sunulan hizmetler
  • ağaç işleme

Ancak; karar tarihi olan 29 Kasım 2015’ten önce yürürlüğe giren sözleşmeler ile verilen hizmetler ilgili sözleşmelerin geçerlilik süresi boyunca bu sektörel yasaklardan muaf tutulmuşlardır.

Türk Vatandaşlarına Çalışma Yasağı

İşverenler ile iş sipariş verenlere 1 Ocak 2016’dan itibaren sağlanacak iş ve hizmetlerle ilgili olarak Türk vatandaşlarını işe alma yasağı getirilmiştir. 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle hâlihazırda işverenlerle bir iş ilişkisi veya ilgili hukuki ilişki içerisinde bulunan Türk vatandaşları ise işlerinde çalışmaya devam edebilecektir.

Bu kapsamda Rus hükümeti bir diğer istisna getirerek 53 şirkete Türk vatandaşlarını istihdam etme izni tanımıştır. Bu şirketlerin listesi aşağıdaki gibidir:

Rusya’ya Vizesiz Girişlerin Kaldırılması

1 Ocak 2016 itibariyle Rusya ve Türkiye arasındaki, iki ülke vatandaşlarının vizesiz olarak karşılıklı seyahatlerini mümkün kılan anlaşma da askıya alınmıştır.

Charter Uçuşların Yasaklanması

Rusya hükümeti ayrıca Türkiye ile Rusya arasındaki charter uçuşları Türkiye’deki Rus turistlerin Rusya’ya dönüşü amacıyla konan uçuşlar hariç olmak üzere yasaklamıştır. Düzenli uçuşlar üzerindeki denetimler ise arttırılmıştır.

Turizm Yasakları

Yine yaptırımların bir yansıması olarak, Rus tur operatörleri ve turizm acenteleri Rusya vatandaşlarına Türkiye Cumhuriyeti’nde tatil içerikli tur paketlerini satmaktan kaçınmaktadırlar.

Taşımacılığa İlişkin Yasaklar

Azak denizi ve Karadeniz limanlarında ve Rusyada karayolu taşımacılığı yapan Türk şirketleri üzerinde denetimler arttırıldı. Türkiye’den Rusya’ya girişine izin verilen Tır sayısına kısıtlama getirildi. Bu kapsamda, 2015 yılında 8,000 Türk tırının geçişine izin verilmişken, bu sayı 2016 yılı için 2,000’e çekildi.

Müşterek Faaliyetlerin Geçici Olarak Durdurulması

Türkiye ile Rusya arasındaki hükümetler seviyesindeki ticari ve ekonomik faaliyetler de bu süreçte askıya alınmıştır. Bununla birlikte Rusya hükümeti, Ekonomi Bakanlığı’nı;

  • Türkiye ile Rusya arasında imzalanan ticari hizmet ve yatırım anlaşmaları,
  • Ekonomik, bilimsel, teknolojik ve kültürel alanlarda 2016-2019 yılları arasında gerçekleşecek yarı dönemli projeler, ve
  • Rusya ile Türkiye arasında gerçekleşen finansal yatırım projesinin oluşumu

husularında Türkiye ile müzakerelerde bulunmak üzere görevlendirmiştir.

Rusya tarafından uygulanan yaptırımlar yalnızca Türkiye’yi, Türk şirketlerini veya Türk vatandaşlarını etkilemekle kalmamış birçok Avrupa veya Amerikan şirketi de bu yaptırımların dolaylı etkilerine maruz kalmışlardır. Gerçekten de bu şirketlerden üretim tesisleri Rusya’da bulunup hammaddelerini ve/veya yedek parçalarını Türkiye’den temin edenler bu yaptırımlar nedeniyle ciddi tedarik sorunları ile karşılaşmaktadırlar.

Diğer yandan yaptırımların Türk şirketlerin Rusya’da halen devam eden taahhütlerini ve Rusya’nın Türkiye’ye yaptığı gaz ihracatını kapsamaması ise her iki ülke arasındaki en önemli mal ve hizmet değişiminin etkilenmesini önemli ölçüde engelleyen olumlu bir gelişme olmuştur.

Öte yandan bu yaptırımlar nedeniyle ileriye dönük taahhütlerini karşılayamayacak duruma gelen, rezervasyon iptallerine gitmek durumunda kalan Türk veya yabancı gerçek ve tüzel kişilerin cezai şart veya tazminat talepleri ile de karşılaşmaları kaçınılmazdır.

Nitekim yaptırımlar Rusya Federasyonu içinde gerçekleştirilmesi beklenen işlerle ilgili ileriye dönük olarak Türkiye’de yapılan sözleşmeler veya Rusya’da yaptırımlar öncesi yerine getirilen sözleşmenin devamı niteliğinde geçerlilik kazanacak sözleşmelerin akıbeti ile tarafların hak ve yükümlülüklerinin ne şekilde tezahür edeceği konusunda ciddi ve haklı bir endişe de mevcuttur.

Gerçekten de iş veya hizmet vermekle yükümlü taraflar objektif imkânsızlık veya mücbir sebep itirazlarına hazırlanırken, ödeme yapmış veya teminat mektubu vermiş taraflar da sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmemesi haline karşı cezai şartların veya götürü tazminatlarının ödenmesi için ne şekilde adım atmaları gerektiği konusunda şimdiden hazırlık yapmaktadırlar.

Öte yandan bu yaptırımlar nedeniyle uzun vadeli taahhütleri etkilenen yatırımcıların Rusya’ya karşı yatırım tahkimi yoluna başvurarak, karşılaşacakları tazminat ve/veya cezai şart taleplerini bu yolla Rusya’ya rücu etmeye çalışmaları da ihtimal dâhilinde görülen bir durumdur.

Rusya hükümeti şirketler ve hükümetler nezdinde logaritmik bir domino etkisi yaratan bu yaptırımlarının sonuçlarını ve etkilerini öngörürcesine söz konusu yaptırımlarla ilgili olarak esneme yapılacağının sinyallerini vermektedir. Bu kapsamda Rusya Ticaret Bakanlığı’nın yaptırımlar ile ilgili olarak bir esnemeye gidilmesi konusunda bir taslak hazırladığı konuşulmaktadır.

Hakikaten de Rusya’nın 2018’de ev sahipliği yapacağı dünya kupası için inşa edilmesi gereken stadyumlar ile diğer gerekli tesisler, Sberbank’ın Türkiye’deki faaliyetleri, Rosatom’un Türkiye’deki nükleer santral tesisi ve birçok karşılıklı ve büyük ölçekli ticari proje ve menfaatler dikkate alındığında öncelikli temenni yaptırımların kaldırılması yönündedir. Ancak, bu temenni hızlı şekilde gerçekleşmeyecekse dahi, getirilen yaptırımların en kısa zamanda esnetilmesi iki ülke arasında var olan ticari ilişkilere yansıyacak etkilerin asgari düzeye indirgenmesi bakımından tarafların her ikisinin de menfaatine olacaktır.