Mahkeme önüne bireysel başvuru ile gelen dosya kapsamında başvurucu, sahibi olmadığı bir araç ile kendisine ait yükün taşınması sırasında izin verilen azami yük sınırının aşılması olması sebebiyle Karayolları Trafik Kanunu 65. maddesi uyarınca aleyhine kesilen idari para cezasının varsayıma dayalı şekilde verilmiş olması nedeniyle adil yargılanma hakkı ile suçların ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiğini iddia etmiştir. 19 Nisan 2017 tarih ve 2014/3905 başvuru numaralı kararında Mahkeme somut olayı, Anayasa’nın 36. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkının bir unsuru olan ve Anayasa’nın 38. maddesinde ayrıca düzenlenen masumiyet karinesi kapsamında değerlendirmiştir.

17 Mayıs 2017 tarih ve 30069 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, başvurucuya ait olmayan bir araç ile kendisine ait yükün taşınması sırasında izin verilen azami yük ağırlığının aşılması sebebiyle başvurucu aleyhine idari para cezası kesilmiştir. Başvurucu varsayıma dayalı şekilde idari para cezası kesilmiş olması nedeniyle söz konusu idari para cezasına karşı İstanbul Anadolu 35. Sulh Ceza Mahkemesi’nde itiraz etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, 23 Ocak 2014 tarihinde başvurucunun başvurusunu haklı gösteren bir delil bulunmaması nedeniyle davanın reddedilmesine karar vermiştir. Başvurucu bunun üzerine bireysel başvuruda bulunmuştur.

Bu kapsamda Mahkeme başvurucunun iddialarını özetle aşağıdaki şekilde değerlendirmiş ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar vermiştir. Buna göre Mahkeme,

  • Masumiyet karinesi uyarınca hakkında suç isnadı bulunan bir kişinin adil bir yargılama sonunda suçlu olduğuna dair kesin hüküm tesis edilene kadar masum sayılacağını bu nedenle suçluluğu ispat külfetinin iddia makamına ait olduğu ve kimseye suçsuzluğunu ispat mükellefiyeti yüklenemeyeceğini vurgulamıştır.
  • Başvuruya konu olaydaki kabahatin oluşması için işleten veya gönderen olunması gerektiğini ve somut olayda İlk Derece Mahkemesi’nin, başvurucunun taşınan eşyanın göndericisi olmasını idari para cezasının verilmesi için yeterli gördüğünü belirtmiştir.
  • Yine, İlk Derece Mahkemesi’nin gönderenin kastının bulunup bulunmadığını ve yükün bilerek verilip verilmediğini değerlendirmeksizin karar verdiğini başvurucunun iddiasını ispat bakımından yaptırımı uygulayan idare ile arasında önemli bir dezavantaj bulunduğunu bu nedenle masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

Mahkeme, bu kapsamda başvurucunun masumiyet karinesinin ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul Anadolu 35. Sulh Ceza Mahkemesi yerine bakan Hakimliğe gönderilmesine karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi kararının tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.