Anayasa Mahkemesi, 26 Mayıs 2016 tarihinde vermiş olduğu kararında; başvuru sahibinin Kamulaştırma Kanunu’nun 11. Maddesi birinci fıkrasının (f) bendinde arazilerin kamulaştırma bedelinin tespitinde esas alınacak net gelir yöntemi ile bu kapsamda belirlenecek tarihin ve aynı maddenin ikinci fıkrasındaki “değer artışı ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz” ibaresinin arazi değerlerinin gerçek karşılıklarına ulaştırmadığı iddiasını değerlendirerek, itiraza konu kuralda yer alan “…kamulaştırma tarihindeki…” ibaresinin Anayasa’nın 35. ve 46. maddelerinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ve kamulaştırma kurallarını ihlal ettiğine, kuralın kalan bölümünün ise Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verdi.

Anayasa Mahkemesi kararına konu edilen somut olayda, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralların Anayasa’nın 35. ve 46. maddelerinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ve kamulaştırma kurallarını ihlal ettiği kanısına varan ilk derece mahkemesi bu kuralların iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Anayasa Mahkemesi, Kamulaştırma Kanunu’nda arazilerin kamulaştırma bedelinin tespitinde esas alınacak net gelir yöntemi ile bu kapsamda belirlenecek tarihin Anayasa’nın 35. ve 46. maddelerinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ve kamulaştırma kurallarını ihlal ettiğine ve aynı maddenin ikinci fıkrasındaki “değer artışı ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz” ibaresinin ise bu güvence ve kuralları ihlal etmediğine hükmetmiştir:

  • Bedel hususunda malikle anlaşılamaması halinde idare tarafından açılabilecek olan bedel tespiti davasında taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarının esas alınması suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti, idarenin dava açacağı tarihe kadar geçecek sürenin belirsiz olması ve arazinin hâlihazırdaki özellikleri değişeceği sebebiyle Anayasa’ya aykırıdır.
  • Kanun Koyucu, kamulaştırma bedelinin tespiti sırasında taşınmazın mevkii ve şartları ile kullanılma şeklinin esas alınacağı tarih belirlerken arazi değerinin gerçek karşılığına ulaşılabilmesi için “…kamulaştırma tarihi…” ibaresini iptal edip, idari ve adli aşama ayrımını gözeterek kamulaştırma bedelini tespit edecektir.
  • Taşınmaz değerinde gelecekte meydana gelebilecek değişiklikler ile bedel tespiti tarihinde henüz gerçekleşmemiş beklentiler Anayasa madde 35’te güvence altına alınan mülkiyet hakkı kapsamında değildir.
  • İmar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şeklinde göre getireceği kâr kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Anayasa Mahkemesi’nin 26 Mayıs 2016 tarihli ve 2015/55 Esas, 2016/45 Karar sayılı kararı 28 Haziran 2016 tarihli ve 29756 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi kararının tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.