Avrupa Birliği üyesi ülkelerin gümrük ve emniyet otoriteleri tarafından Avrupa Birliği sınırları ve iç pazarında fikri mülkiyet ihlallerine yönelik el koymalara ilişkin sağlanan bilgiler uyarınca “Avrupa Birliği Sınırları ve İç Pazarında Fikri Mülkiyet Haklarının Uygulanmasına İlişkin 2020 Raporu” (“Rapor”) Avrupa Komisyonu (“EC”) ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (“EUIPO”) tarafından hazırlandı. Rapor’da Türkiye sahte ürün temininde, Çin ve Hong Kong’un arkasında üçüncü sırada yer aldı.

Rapor kapsamında 2020 yılında gerek gümrükler gerekse de iç pazarda el konulan taklit ürün sayısının 66 milyon, değerinin ise 2 milyar Euro olduğu belirtilmiştir. 2019 yılında el konulan 76 milyon adet ürün dikkate alındığında 2020 yılında toplam ürün adedinde %13 düşüş olduğu gözlendi.  2020 yılında yakalanan ürün sayısı ve yüzdelerindeki düşüşe sebep olarak COVID-19 pandemisi sebebiyle yılın ilk aylarında ticarette yaşanan durgunluk ve gümrük yetkililerince kontrollerin gerçekleştirilmesinde yaşanan güçlükler gösterildi.

Çin, önceki yıllardaki sonuçlara paralel olarak %50’lik oranla Avrupa Birliği’ne giriş yapan sahte ürünlerin bir numaralı kaynağı olarak belirtildi. İkinci sırada sahte cep telefonları ve aksesuarlarının temel kaynağı olarak Hong Kong yer alırken, sahte giyim ürünleri ve ilaçların kaynağı olarak gösterilen Türkiye ise üçüncü sırada yer aldı. 

Ürün bazında incelendiğinde Türkiye; ilaç, giyim ürünleri ve aksesuarları bakımından birinci, parfüm ve kozmetik ürünleri, spor ayakkabıları, çantalar, takılar, aksesuarlar ve tekstil ürünleri bakımından ikinci; sahte gıda ürünleri, ayakkabılar, saatler, araçlar, araç aksesuarları ve yedek parçaları, etiketler ve bakımından üçüncü en çok sahte ürün ihracatını yapan ülke olarak belirtildi.

Rapor’da yer alan diğer önemli hususlar aşağıdaki gibidir:

  • El konulan ürünler kapsamında ihlal edilen fikri mülkiyet haklarının başında marka hakları (%70 üzeri) gelirken ikinci sırada tasarım hakları yer almaktadır (%20 üzeri).
  • Gümrük ve emniyet güçleri tarafından en çok el konulan taklit ürünler; giyim aksesuarları, ambalaj malzemeleri, CD/DVD’ler, etiketler ve çıkartmalardır. Bu dört alt kategori, alıkonulan toplam ürün sayısının %49’una tekabül etmektedir.
  • Fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiği tespit edilen ürünlerin %87’si deniz ve kara taşımacılığı yoluyla gümrüklere ulaştırılmıştır. Bununla birlikte, deniz ve kara taşımacılığı ile gelen ürünlere uygulanan durdurma işlemleri, tüm durdurma işlemlerinin yalnızca %2,8’ine tekabül etmektedir. Kıyasen, posta ve hızlı kurye yoluyla gönderilen ürünler fikri mülkiyet haklarını ihlal eden tüm ürünlerin %5’ine denk düşmekle birlikte durdurma işlemlerinin %85’ine tekabül etmektedir.
  • Türkiye’den ihraç edilen ürünler Avrupa Birliği tarafından durdurulan sahte ürünlerin %10,22’sini oluşturmakta olup, bu ürünlerin toplam değeri durdurulan sahte ürünlerin toplam değerinin %19,22’sine denk gelmektedir.
  • İtalya hem gümrük hem de iç pazar rakamları bakımından en yüksek sayıda taklit ürün ele geçiren ülke olurken, ürün değeri bakımından ise Yunanistan birinci sırada yer aldı.

Rapor’da, mevcut pandemi, küresel ısınmaya bağlı afetler ve acil durumlar sonucu belirli ürün türlerine ihtiyaç duyulmasının, suç örgütleri tarafından yasa dışı faaliyetlerini geliştirmek için fırsat olarak görüldüğü belirtildi. Fikri mülkiyet haklarına karşı gerçekleştirilen suçlara karşı koordine mücadelenin öneminin de altı çizildi.

Rapor’un tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. (Yalnızca İngilizce)