6 Ekim 2020 tarihinde, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (“TİTCK”) “Beşeri Aşıların Klinik Dışı Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz”u (“Kılavuz”) yayımladı. Kılavuz, aşı geliştiricilerine yönelik olarak aşı adaylarının “klinik dışı değerlendirilmesine” ilişkin rehberlik etme amacı taşımaktadır.

Kılavuz kapsamında belirtilen gerekliliklerin yürütülecek klinik araştırmalar için geçerli olduğu, tüm ruhsatlandırma gerekliliklerini kapsamadığı açıkça belirtilmiştir.

Kılavuz’a göre, yeni bir aşı adayının klinik dışı çalışmalarının öncelikli amacı, aşı adayının insanlar üzerinde araştırılabilmesi için uygun ve güvenli olduğunu göstermek olmalıdır. Klinik dışı çalışmalar yapılırken gerekli durumlarda biyogüvenlik koşulları sağlanmalı ve çalışmalar İyi Laboratuvar Uygulamalarına (Good Laboratory Practice – GLP) uygun yapılmalıdır.

Kılavuz’da ayrıca, ilgili aşı adayı için yapılacak olan klinik dışı çalışmaların kapsamının aşının türüne bağlı olduğu vurgulanmıştır. Bu kapsamda önceden elde edilmiş klinik dışı ve klinik verisi olmayan bir ürün için yapılacak klinik dışı çalışmaların, daha önce ruhsatlanan ve insanlarda kullanılan aşılardan daha kapsamlı olması beklenir.

Yapılacak olan klinik dışı çalışmalarda, Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Uyum Konseyi ve Avrupa Birliği ile ilgili kılavuzların, rehber dokümanların ve Farmakopelerin referans alınabileceği belirtilmiştir.

Kılavuz’da özellikle, genel uygulamalara yönelik acil halk sağlığı durumlarında geçerli olacak istisnaların belirtilmesi dikkat çekmektedir. Bu istisnaların, Covid-19 salgınına karşı geliştirilecek aşı çalışmalarında etkisinin olabileceği düşünülmektedir.

Kılavuz’da değinilen önemli noktalar aşağıdaki gibidir.

  • Klinik araştırmalarda kullanılacak ürünler, İyi İmalat Uygulamaları koşullarında üretilmelidir.
  • Stabilite, bir aşının belirlenen süre boyunca spesifikasyonlar içerisinde kaldığının göstergesidir. Gerekli olması durumunda, klinik araştırmada kullanılan aşının üretim sürecindeki ara ürünlerinin de stabilite testleri yapılmalıdır. Acil halk sağlığı durumu söz konusu olduğunda gerçek zamanlı stabilite verisi yerine daha kısa süreyi içeren stabilite verisi kabul edilebilir. Klinik araştırma tamamlanana kadar gerçek zamanlı stabilite testleri tamamlanmalıdır.
  • Toksisite çalışmaları, ilgili aşı adayı ile klinik araştırmaya devam etmenin makul derecede güvenli olduğu sonucuna varılmasını sağlamak için, aşı adayının potansiyel toksik etkilerini tanımlamak ve karakterize etmek için yeterli olmalıdır. Acil halk sağlığı durumlarında ve tekrarlı doz toksisite çalışması yapılması halinde tek doz toksisite çalışması yapılmayabilir.
  • Tekrarlı doz toksisite çalışmalarının yapıldığı durumlarda, bu çalışmalar İyi Laboratuvar Uygulamaları koşullarında yapılacağından tek doz toksisite çalışmalarının İyi Laboratuvar Uygulamaları koşullarında yapılması şartı aranmaz.
  • Acil halk sağlığı durumlarında tekrarlı doz toksisite çalışmalarının ara analiz sonuçları veya onaylanmamış sonuçları ile insanlar üzerindeki ilk araştırma aşamasına geçilebilir. Bu durumlarda tek bir hayvan türü ile yapılan çalışma sonuçlarının sunulması yeterlidir.
  • Acil halk sağlığı durumlarında insanlar üzerindeki ilk araştırmalara geçmek için, aşı adayının gelişiminde daha önce bilinen, iyi karakterize edilmiş ve onaylanmış platformların kullanılması durumunda ilgili platforma ilişkin toksisite verileri sunulabilir.
  • Acil halk sağlığı durumlarında, insanlar üzerindeki ilk araştırmalar devam ederken eş zamanlı olarak eksik olan toksisite çalışmaları yürütülmeli ve tamamlandığında elde edilen sonuçlar derhal belgelendirilmelidir. Her durumda, daha fazla sayıda gönüllü içeren faz 2 ve faz 3 araştırmalar öncesinde aşı adayı için eksik olan toksisite testleri tamamlanmalıdır.

Kılavuz’un tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz