7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) 31080 sayılı ve 26 Mart 2020 tarihli Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Kanun’da, COVID-19 salgını sebebiyle oluşabilecek hak kayıplarının engellenmesi amacıyla, tüm hukuki, cezai ve idari süreçlerdeki sürelerin geriye dönük olarak 13 Mart 2020 tarihinden itibaren 30 Nisan 2020 tarihine kadar, sınırlı istisnalar ile, durdurulmasına karar verilmiştir.

Kanun’un fikri ve sınai mülkiyet hakları (“FMH”) bakımından değerlendirilmesi gereken birtakım etkileri bulunmaktadır:

  • Kanun açık şekilde zorunlu idari başvuru süreleri ve bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm sürelerin durduğunu belirtmektedir. Bu durum, Kanun Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT”) nezdindeki süreleri de kapsamaktadır. Buna istinaden, 27 Mart 2020 tarihinde, TÜRKPATENT bir bildiri yayımlamış ve 13 Mart 2020-30 Nisan 2020 tarihleri arasına denk gelen ve gerçekleştirilmemiş işlemler için hak sahiplerine geriye dönük olarak süre tanınacağını belirtmiştir. Kanun, bu açıdan yıllık ödemeler, yenilemeler, rüçhan hakkının talep edilmesi, TÜRKPATENT kararlarına karşı itirazların ve yayıma itirazların sunulması, TÜRKPATENT’in nihai kararlarına karşı dava açılması da dahil olmak üzere FMH’lerin doğumu, kullanılması, devamının sağlanması ve sonlandırılmasına ilişkin tüm süreleri kapsamaktadır. TÜRKPATENT tarafından yayımlanan bildiride her ne kadar resmi bültenlerin yayımına yer verilmemişse de 27 Mart 2020 tarihli son bülten yayımlanmıştır. Ancak sonraki tarihli bültenlerin yayımlanmama riski halen bulunmaktadır, zira TÜRKPATENT olası karışıklıkların önüne geçmek adına bunları yayımlamamayı tercih edebilir.
  • Kanun’a göre, durmanın başladığı tarih itibarıyla kalan süreler, 30 Nisan 2020 tarihinden itibaren devam edecektir. Durma süresinin başladığı tarih olan 13 Mart 2020 itibarıyla, bitimine 15 gün ve daha az kalmış olan süreler bakımındansa, 30 Nisan 2020 tarihinden itibaren 15 gün uzamış sayılacaktır. 13 Mart 2020 tarihinden önce başlamış ancak durma başladığında 15 günden daha uzun zaman olan sürelerde kalan sürenin nasıl hesaplanacağı ise tartışmalı gözükmektedir. Örneğin, iki aylık bir sürenin 10 Mart 2020 tarihinde başladığı düşünülürse, bu süre üç gün ilerleyip sonra duracak ve 1 Mayıs 2020 itibarıyla devam edecektir. Ancak kalan sürenin durma süresinin asıl son gün olan 10 Mayıs 2020 tarihine mi ekleneceği yoksa 1 Mayıs 2020’den itibaren iki aylık sürenin hesap edilerek 10-13 Mart 2020 tarihleri arasında geçen sürenin bu tarihten mi düşülmesi gerektiği hususu net değildir.

Her ne kadar süreler Kanun ile durdurulmuşsa da, TÜRKPATENT halen faaliyetlerine devam etmektedir ve herhangi bir doküman veya işlem talebi TÜRKPATENT çevrimiçi sistemi aracılığı ile uzatılan süreler beklenmeden sunulabilmektedir.

  • 27 Mart 2020 tarihinde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi altındaki nic.tr Alan Adları Yönetimi de COVID-19 salgını nedeniyle alan adlarının ödeme kaynaklı duraklatılmalarının geçici bir süre ile ertelendiğini bildirmiştir.
  • Ayrıca, 26 Mart 2020 tarihinde Ticaret Bakanlığı (“Bakanlık”) da gümrüklerle ilgili bir bildiri yayınlamıştır. Ancak söz konusu bildiride, tecavüz şüphesiyle gümrükler nezdinde durdurulan şüpheli ürünlere ilişkin FMH sahiplerine tanınan sürelere yer verilmemiştir. Normal şartlar altında, 4458 Sayılı Gümrük Kanunu’na göre, gümrük süreçlerinin durdurulması kararı verildiyse, kararın tebliğinden itibaren 10 iş günü içerisinde, hak sahibinin yetkili mahkeme önünde malların sahibine karşı bir hukuk davası açarak durdurulan ürünlere ilişkin ihtiyati tedbir kararı aldırması veya cezai şikayette bulunarak, sulh mahkemelerinden ürünlerin durdurulmasının devamına ilişkin karar alması ve gümrüğe sunması gerekmektedir.

Kanaatimizce, söz konusu 10 iş günlük bu süre Kanun kapsamında durmayacak ve uzatılmayacaktır. Yorumumuz, Kanun’da öngörülen aşağıdaki istisnalara dayanmaktadır:

  • Suç ve ceza, kabahat ve idari yaptırım ile disiplin hapsi ve tazyik hapsi için kanunlarda düzenlenen zaman aşımı süreleri.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin süreler.
  • Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler.

Gümrükler nezdinde durdurma, hukuk mahkemesinden alınan bir ihtiyati tedbir kararı veya ceza mahkemelerinden alınan el koymanın devamına ilişkin bir karar (ki bu karar koruma tedbiri olarak sınıflandırılmaktadır) ile sağlandığından, FMH sahiplerine tanınan süre Kanun’da öngörülen durdurmaya rağmen devam edecektir.

COVID-19 salgını aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de devam eden işlem ve süreçleri etkilemektedir. Bu kapsamda, Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi (“Daire”) kapanmıştır ve işlemlere devam edememektedir. Çevirimiçi bir sistem de mevcut olmadığından, hali hazırda işlemlere devam etme imkanı bulunmamaktadır ve Daire’nin kapalı olduğu sürece denk gelen işlemlerin yapılması için son günlere ilişkin herhangi bir hukuki düzenleme veya karar yayımlanmamıştır. Yine de bu süreçte yaşanabilecek hak kayıplarına ilişkin telafilerin düzenleneceği beklenmektedir.

Salgın sebebiyle, Avrupa Fikri Mülkiyet Ofisi (“EUIPO”)16 Mart 2020 tarihli kararı ile, 9 Mart 2020 – 30 Nisan 2020 tarihleri arasında iş ve işlemler için belirlenmiş tüm son günlerin kendiliğinden 1 Mayıs 2020 tarihine uzatıldığı bildirilmiştir.

Keza, Avrupa Patent Ofisi (“EPO”) de 17 Mart 2020 tarihi itibarıyla tüm sözlü incelemelerin, eğer bunların daha evvel video-konferans yöntemi ile yapılmasına karar verilmemişse, ertelenmesine karar vermiştir. Ayrıca, 15 Mart 2020 dahil olmak üzere bundan sonraki tüm sürelerin kendiliğinden 17 Nisan 2020 tarihine uzatılması karar verilmiştir.

Farklı olarak, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (“WIPO”) ise, Patent İşbirliği Sözleşmesi (“PCT”), Uluslararası Markalar için Madrid Sistemi, Endüstriyel Tasarımların Uluslararası Tescili için Hague Sistemi, Coğrafi İşaretlerin Uluslararası Tescili için Lizbon Sistemi kapsamında ve diğer fikri ve sınai haklar bakımından işlemlerine devam etmektedir. WIPO yine de tarafların yaşayabileceği zorlukları gözeterek, kaçırılan son sürelerin telafisi için seçenekler sunmaktadır. Örneğin, Madrid Sistemi kullanıcısı olup WIPO’ya yapılması gereken bir bildirimin süresi içerisinde gerçekleştirilememesi durumu, ilgili tarafın elektronik erişime veya gönderim için diğer gerekli şartlar sahip olduğu andan itibaren beş gün içerisinde bildirim yapar ise, telafi edilebilecektir. Her ihtimalde, söz konusu bildirimin asıl yapılması gereken süreden itibaren altı ay içerisinde yapılması gerekmektedir.

Sonuç olarak, Kanun genel anlamıyla tarafların COVID-19 salgını sebebiyle belirlenen sürelerde işlem yapamadığı durumları telafi etmeyi amaçlamaktadır. Ancak, Kanun her ne kadar tarafların dava açmasına, delil tespiti veya ihtiyati tedbir talebinde bulunmasına müsaade etmekteyse de bu süreçlerin öncekine kıyasla takibinin büyük ölçüde zorlaşacağı veya çok daha yavaş devam edeceğinin altı çizilmelidir. Zira karşı taraflara tanınan süreler durdurulmuş olacak ve ilerlemeyecektir.