Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (“UNCITRAL“), yayınladığı metinler ile uluslararası ticaretle ilgili kuralların birbiri ile uyumlu hale getirilmesi ve modernizasyonunda çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu misyon kapsamında, kurumsal ve ad hoc tahkimlerde taraflara eksiksiz bir kurallar dizisi sağlama gayesi taşıyan UNCITRAL Tahkim Kuralları (“Tahkim Kuralları”) ilk olarak 1976 yılında yayınlanmış, 2010 ve 2013 yıllarında revize edilmiştir.

Tahkim Kuralları’nın, 9 Temmuz 2021 tarihinde kabul edilen ve seri yargılama imkânı sunan son versiyonunun ise 19 Eylül 2021 tarihinde Birleşmiş Milletler’in altı resmî dilinde tercümesinin tamamlanmasının ardından yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. Yeni versiyonda, daha hızlı ve ekonomik bir tahkim yargılamasını hedefleyen UNCITRAL Seri Tahkim Kuralları (“STK”), Tahkim Kuralları’nın bir eki olarak kabul edilmiş ve Tahkim Kuralları’nda da bu yönde değişiklikler gerçekleştirilmiştir. STK ile birlikte yayınlanan STK Açıklayıcı Notu (“Açıklayıcı Not”) da, uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri büyük ölçüde ortadan kaldıracak niteliktedir.

STK, taraflara zaman ve maliyet yönetiminde verimlilik sağlayacak önemli bir adım teşkil etmektedir. Bu kapsamda, STK ile getirilen hızlandırılmış ve basitleştirilmiş usulün ana hatları aşağıda incelenmektedir.

UNCITRAL Seri Tahkim Kuralları’nın Uygulama Alanı

STK, 2021 Tahkim Kuralları’nın ayrılmaz bir ekini oluşturmaktadır. STK’nın uygulama alanını düzenleyen 2021 Tahkim Kuralları’nın 1(5) maddesi uyarınca, “Ekteki Seri Tahkim Kuralları, tahkime, tarafların bu yönde anlaşmaları halinde uygulanacaktır […]”. Dolayısıyla, STK’da öngörülen usulün uygulanabilmesi için tarafların tahkime UNCITRAL Tahkim Kuralları’nın uygulanacağı yönündeki anlaşması yeterli değildir. STK ancak ve ancak tarafların STK’nın uygulanmasına açık rızasının varlığı halinde mümkündür. Tarafların, STK’nın uygulanması yönündeki bu mutabakatı, uyuşmazlığın ortaya çıkmasından önce veya sonra sağlanabilir. Bu yönüyle STK, aksi taraflarca kararlaştırılmadığı sürece seri tahkim usulünü uyuşmazlık miktarına göre otomatik olarak uygulayan ICC gibi diğer kurumların seri tahkim kurallarından ayrılmaktadır. Bu durum, STK’nın uygulanma alanının, diğer kurumların kurallarına kıyasla daha sınırlı kalmasına sebep olabilecektir. Zira, tarafların tahkim şartı akdederken muhtemel uyuşmazlık değerini, uyuşmazlığın karmaşıklığını ve uyuşmazlığın hangi tarafında yer alacağını tahmin etmesi güç olacak ve bu nedenle, taraflarda STK’nın uygulanmasını kararlaştırma konusunda tereddüt hasıl olabilecektir.

Öte yandan, STK, taraflara, tahkim yargılaması esnasında seri tahkim usulünün uygulanmasından imtina etme imkânı da sunmaktadır. STK’nin 2. maddesi uyarınca “Taraflar yargılama esnasında her zaman, artık tahkime Seri Kuralların uygulanmayacağı konusunda anlaşabilirler.” Ayrıca, istinai durumlarda, taraflardan birisi de seri yargılamanın uygulanmasına son verilmesini talep edebilir. Ancak bu durumda nihai karar hakem heyetinindir.

STK’nın uygulanması tarafların takdirine bırakıldığından, Açıklayıcı Not, tarafların ihtilaflarının çözümünde STK’nın uygun olup olmadığına karar vermelerinde yol gösterecek bir dizi kriter sunmaktadır. Bu kapsamda, taraflar STK’nın uygulanması konusunda karar verirken özellikle aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmalıdır:

  • Uyuşmazlığın çözülmesinin aciliyeti,
  • İşlemlerin karmaşıklığı ve taraf sayısı,
  • Uyuşmazlığın tahmini karmaşıklığı,
  • Uyuşmazlığın tahmini değeri,
  • Tahmini masraflara oranla tahkim için ilgili tarafça ayırılabilecek mali kaynaklar,
  • Davaların birleştirilmesi ve üçüncü tarafların davaya katılma ihtimali,
  • STK madde 16’da belirtilen 6 ve 9 aylık zaman dilimleri içinde karar verilebilmesi ihtimali.

Bu kriterleri göz önünde bulundurarak STK’nın uygulanmasının muhtemel uyuşmazlıkları için uygun olduğuna kanaat getiren taraflar STK’nın ekinde yer alan aşağıdaki örnek tahkim şartını sözleşmelerine ekleyebilirler:

“Bu sözleşmeden veya bu sözleşmeyle ilgili olarak veya sözleşmenin ihlali, feshi veya geçersizliğine dair ortaya çıkan her türlü uyuşmazlık, ihtilaf veya talepler UNCITRAL Seri Tahkim Kuralları uyarınca tahkim yoluyla çözülecektir.

[Taraflar aşağıdaki hususları da tahkim şartına ekleyebilirler:]

  1. Atama makamı … olacaktır [kurumun veya kişinin adı];
  2. Tahkim yeri … olacaktır [şehir ve ülke];
  3. Tahkim yargılamasının dili … olacaktır;
  4. Seri Tahkim Kuralları Madde 16(3) uygulanmayacaktır.”

Tarafların uyuşmazlığın muhtemel niteliği ve yargılamadan beklentileri konusunda tahkim şartını daha detaylı hale getirmeleri de mümkün olmakla birlikte, karmaşık tahkim şartlarının ileride uygulamada taraflara gereken esnekliği sağlamadığı ve “tahkim şartında öngörülen usulün düzgün uygulanmadığı” yönündeki argümanların tenfiz engeli ve iptal sebebi olarak ileri sürülebileceği de göz ardı edilmemelidir.

Seri Tahkim Kuralları’nda Öngörülen Basitleştirilmiş Usul

STK, genel olarak taraflara ve hakem heyetine yargılama süresince hızlı davranma yükümlülüğü getirmektedir. Bu doğrultuda, hakem heyetinin yargılamayı yürütmek için uygun gördüğü teknolojik araçları kullanması da mümkündür. (STK madde 3). Gerek tarafların gerekse de hakemlerin COVID-19 nedeniyle daha önce tecrübe edilmemiş sorunlar ile uğraştığı bu dönemde, hakemlere teknolojinin kullanımı konusunda tanınan bu esneklik büyük önem arz etmekte olup hakemleri yaratıcı çözümler üretmeye de teşvik edecek niteliktedir.

STK’da öngörülen yargılama usulü temel olarak aşağıdaki aşamalardan oluşmaktadır:

  1. Atama makamı yahut hakem seçimi yönünde davacının teklifini içeren tahkim bildirimi ve dava dilekçesinin davalıya tebliği (STK madde 4),
  2. Tahkim bildiriminin tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde, atama makamı yahut tek hakem seçimi konusunda yorumları da içerir şekilde davalının tahkim bildirimine cevabının davacıya tebliği (STK madde 5),
  3. Tek hakemin/hakem heyetinin taraflarca veya atama makamınca atanması (STK madde 6-8),
  4. Tahkim bildirimi ve dava dilekçesinin davacı tarafından, tek hakeme/hakem heyetine derhal iletilmesi (STK madde 4)
  5. Tek hakem/hakem heyetinin atanmasının ardından 15 gün içerisinde, davalı tarafından davaya cevap dilekçesinin tek hakem/hakem heyetine iletilmesi (STK madde 5)
  6. Hakem heyetinin kurulmasının ardından 15 gün içerisinde dava yönetimi toplantısının gerçekleştirilmesi (STK madde 9)
  7. Hakem heyetinin kurulmasını takip eden 6 ay veya istisnai durumlarda en fazla 9 ay içerisinde kararın verilmesi (STK madde 16)

STK’nın uygulandığı tahkimlerde, taraflar aksini kararlaştırmadıkça, esas olarak tek hakem yargılamayı yürütür (STK madde 7). Taraflar, tek hakemin kim olacağı üzerinde atama teklifinin tüm taraflara ulaşmasından itibaren 15 gün içerisinde anlaşmaya varamazlar ise taraflardan her biri atama makamından tek hakemin atanmasını talep edebilir.

Öte yandan, taraflar atama makamına dair teklifin tüm taraflara ulaşmasından itibaren 15 gün içerisinde atama makamına dair anlaşmaya varamamışlar ise taraflardan her biri Daimi Tahkim Divanı (“PCA”)’in Genel Sekreterinden bir atama makamı belirlemesini yahut kendisinin atama makamı olarak hareket etmesini talep edebilir (STK madde 6)

STK’ya tabi tahkim yargılamalarında, taraflardan aksi yönde bir talep bulunmaması halinde ve tarafların görüşlerini aldıktan sonra, hakem heyeti yargılamanın duruşmasız gerçekleştirilmesine karar verme yetkisine sahiptir. Böylece, hızlı ve ekonomik şekilde çözüme kavuşmayı uman taraflar, duruşma organizasyonu için gereken ciddi zaman ve masraf yükünden kurtarılmaktadır (STK madde 11).

STK uyarınca, aksi taraflarca kararlaştırılmadığı sürece, hakem heyetinin oluşturulduğu tarihi takip eden altı ay içinde karar verilmesi gerekir. Öte yandan, taraflar ve hakem heyeti, seri yargılamadaki süreler konusunda takdir yetkisine sahiptir. Bu kapsamda, STK madde 16(2), “Hakem heyeti, istisnai durumlarda ve tarafları görüşlerini belirtmeye davet ettikten sonra, 1. fıkradaki süreyi uzatabilir.” hükmünü içermektedir. Bu uzatma ile birlikte, taraflar aksini kararlaştırmadıkça, yine hakem heyetinin kuruluş tarihinden itibaren en fazla dokuz ay içerisinde karar verilmesi gerekmektedir. (STK madde 16(3)) Ancak, taraflar, STK madde 16(3) hükmünü devre dışı bırakarak süre konusunda daha esnek bir yaklaşım benimseyebilirler. Süre konusunda esneklik sağlanması, ileride tenfiz ve/veya iptal davalarında, karar aleyhine olan tarafın süreye riayet edilmediğine dair itirazlarını da bertaraf edebilecektir.

Yukarıda ana hatlarına yer verilen STK, hızlı ve ekonomik, aynı zamanda da esnekliğin ile beraber temel usuli güvenceleri sunan bir yargılama arayışında olan taraflar için oldukça cazip bir seçenek oluşturacaktır. 9 Temmuz 2021 tarihinde kabul edilen metnin, 19 Eylül 2021 tarihinde Birleşmiş Milletler’in altı resmî dilinde tercümesinin tamamlanmasının ardından yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. UNCITRAL Tahkim Kuralları’na, henüz taslak halinde olan UNCITRAL Seri Tahkim Kuralları’na ve Açıklayıcı Not’a bağlantılardan ulaşabilirsiniz.