Maliye Bakanlığı, vergi zıyaına ilişkin yapılan ön tespitler üzerine vergi incelemesine veya takdir komisyonuna sevk işleminden önce mükelleften yazılı olarak izahat istenmesini öngören “izaha davet” kurumuna ilişkin usul ve esasları belirlemiştir. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (No: 482) (“Tebliğ”) çerçevesinde düzenlenen usul ve esaslar 1 Eylül 2017 tarihinde yürürlüğe girecektir.
İzaha davet kurumuna ilişkin yasal düzenleme, 9 Ağustos 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılmış idi.
Tebliğ ile izaha davet kapsamındaki konular ve süreci yürütmeye yetkili kurumlar belirlenmiştir. Bu kapsamda, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde İzah Değerlendirme Komisyonu oluşturulması öngörülmüştür. İzah Değerlendirme Komisyonu, vergi zıyaına ilişkin ön tespit yaparak mükellefin izaha davet kapsamında olması hâlinde davet yazısı göndermekle, kendisine yapılacak izahları değerlendirip sonuçlandırmakla görevlendirilmiştir.
Mükelleflerin, izaha davet yazısının tebliğinden 15 gün içinde izahta bulunması gerekmektedir. İzahın değerlendirilmesi sonucunda yapılacak işlemler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- İzahın yeterli bulunması hâlinde; mükellef hakkında vergi incelemesine ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmayacaktır;
- İzahın, zıyaa uğratılmış olabilecek vergi tutarını doğrular nitelikte olması hâlinde; mükellefin eksik ve yanlışları düzeltmesi, geçmiş vergilerin zammıyla birlikte ödenmesi gibi şartlara bağlı olarak vergi zıyaı cezası indirimli olarak uygulanacaktır;
- İzahın yeterli bulunmaması hâlinde, mükellefin eksik ve yanlışları düzeltmesi, geçmiş vergilerin zammıyla birlikte ödenmesi gibi şartlara bağlı olarak vergi zıyaı cezası indirimli olarak uygulanacak, aksi hâlde mükellef için inceleme veya takdire sevk işlemleri yapılacaktır.
Vergi kaçakçılığı niteliği taşıyan fiillerle verginin zıyaa uğratılmış olabileceği hallerde kural olarak izaha davet hükümleri uygulanmayacaktır. Bununla birlikte, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının; her bir belge itibarıyla 50.000 TL’yi geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilecektir.
25 Temmuz 2017 tarihli 30134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ’in tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.