21 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen OHAL’in ardından şirketleri ve kamu kuruluşlarını kapsayan bir dizi yeni önlemler alınmıştır. Son alınan tedbirler arasında terör örgütleriyle bağlantılı olduğu kabul edilen kurumlara yönelik kayyımlık görevlerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na geçmesi de yer almaktadır. Aynı zamanda Bakanlar Kurulu’nun grev ve lokavtları istikrarı bozmaları gerekçesiyle altmış günlüğüne erteleyebilmesinin yanı sıra belediye başkanları da teröre bağlı kurumlarla olan belediye anlaşmalarını sona erdirme konusunda yetkilendirilmiştir.

Son değişiklik ve önlemlerden başlıcaları aşağıdaki gibidir:

  • Terör örgütleri bağlantıları nedeniyle bünyelerine kayyım atanan şirketlerdeki kayyımların yetkileri sona ermiş olup, bunların yetkileri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (“TMSF”) devredilmiştir.
  • Yönetim ve denetimi TMSF tarafından devralınan şirketler ve bunların varlıklarına ilişkin satış veya tasfiye işlemleri de TMSF’nin yetkisi dahilindedir.
  • Olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler uyarınca alınan kararlar ve yapılan işlemler nedeniyle açılan davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilemeyecektir.
  • Terör örgütü ve benzeri milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen oluşumlarla bağlantıları nedeniyle kapatılan kurum ve kuruluşlar, kapatma dolayısıyla hiçbir surette tazminat talebinde bulunamaz.
  • Bakanlar Kuruluna, meydana gelebilecek grev ve lokavtlar genel sağlık, milli güvenlik, toplu taşıma hizmetleri ve bankacılık hizmetlerinde istikrarı bozucu nitelikte olması gerekçesiyle altmış gün süre ile bu grev ve lokavtları erteleme yetkisi tanınmıştır.
  • Belediye başkanları akdettikleri belediye sözleşmelerini (bağlı kuruluşları ile sermayesinin %50’sinden fazlası ilgili belediyelere ait ortaklıklar da dahil olmak üzere) yüklenicilerinin terör örgütleri ile bağlantıları olması durumunda feshedilebilecektir.
  • TMSF’nin kayyım olarak atandığı şirketlerde şirketin borçlarının ödenmesi için öncelikle şirket lehine kefil olan ortak ve yöneticilerin (veya bunlarla bağlantılı üçüncü gerçek veya tüzel kişilerin) malvarlığına müracaat edilecektir. TMSF bu malvarlıklarının satılması konusunda yetkilidir.
  • Ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturan varlıkların her türlü hak ve alacağına yönelik haciz, muhafaza, satış, iflas kararı gibi işlemlerin yasaklılığı Fonun iznine tabi olmaktan kaldırılıp, kesin suretle talep edilemez hale getirilmiştir.
  • Görece az gelişmiş bölgelerde yatırım oranını canlandırmak amacıyla gerçekleştirilecek olan Cazibe Merkezleri Programını Türkiye Kalkınma Bankası yürütecektir.
  • Terör örgütleri ile bağlantıları bulunan kişiler doğrudan veya dolaylı veya altyüklenici olarak, kendileri veya başkaları adına ihalelere katılamayacaklardır.
  • Bölgesel kalkınma ve teknolojik gelişme amaçlı kullanılacak mal alımları idareler ile istekliler arasında işbirliği yapılarak kısım kısım ya da toplu bir şekilde yapılabilir. Mal alımları yalnızca yurtiçinde veya bölgesel kalkınma programı uygulanan illerde üretilen malları teklif eden isteklilerin katılımına açıktır.
  • Devlet Malzeme Ofisine idarelerin ihtiyaçlarını temin etmesi için tanınan parasal limit ise iki trilyon üç yüz milyar Türk Lirasından iki katına çıkarılmıştır.

İlgili mevzuatın tam metnine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz: