Vergi Usul Kanunu’nun (“213 sayılı Kanun”) 160/A maddesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ilgili birimleri tarafından tespit edilen mükelleflerin vergi incelemesine sevk edileceği ve ardından mükellefiyetlerinin terkin edileceği açıklanmıştır. Belgeye duyulan güveni güçlendirme ve sahte belge düzenleyenlerin bu fiillerini bir an önce sonlandırılması amacıyla getirilen bu düzenleme kapsamında riskli mükelleflerin tespiti, vergi incelemesi, yoklama ve terkine ilişkin usul ve esaslar 520 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ (“Tebliğ”) aracılığıyla belirlenmiştir.

213 sayılı Kanun ve Tebliğ uyarınca, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ilgili birimleri, öncelikle, mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususları dikkate alarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak analiz ve değerlendirmeler yapar. Bu çalışmalar sonucunda sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükellefler tespit edilir.

Sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen bu mükelleflerin bilgileri mükellefiyet terkin işlemlerine başlanması için ilgili vergi dairesine aktarılır ve vergi incelemesine sevk edilir. Vergi incelemesi dahilinde bu mükelleflere yoklama yapılacağı da Tebliğ’de ayrıca düzenlenmiştir. 

Bildirilen işyeri adresinde yapılan bu yoklamada, mükellefin gerçekte ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunup bulunmadığını ispatlayacak hususlar incelenir. Komisyon tarafından yapılan yoklamada, tespit edilen bilgilerin, vergi idaresine bildirilenlerle uyumlu olup olmadığı incelenir.

Komisyon yaptığı analiz ve değerlendirmelerin sonucunda kanaatini bir tutanağa bağlar. Bu tutanakta mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ve mükellefiyetin ilgili madde kapsamında terkin edilmesi gerektiğine kanaat getirdiğini ya da yapılan değerlendirme neticesinde, mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olmadığı, dolayısıyla mükellefiyetin bu aşamada ilgili madde kapsamında terkin edilmesinin gerekmediğine kanaatini, vergi dairesi başkanının/defterdarının onayına sunar. Tutanağın onaylanması halinde, mükellefiyet re’sen terkin edilir veya re’sen terkini hususunda herhangi bir işlem tesis edilmez. Bu durum gerekçeleri ile birlikte analiz ve değerlendirme sonucunu aktaran ilgili birime bildirilir.

213 sayılı Kanun’un 160/A maddesinin ikinci fıkrasında, re’sen terkin edilen mükellefin teminat vererek mükellefiyetlerini tekrar tesis ettirmesi mümkün kılınmıştır. Bununla birlikte, vergi incelemesi sonucunda, mükelleflerin ve bunlarla ilgili kişilerin mükellefiyet durumu tekrardan değerlendirilecektir ve belli şartlar oluştuğu takdirde, mükellefiyetin tekrar tesisi ya da devamı için alınan teminat iade edilebilecektir.

Tebliğ’in tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz