Ülkemizde telif hakkı koruması, hakkın kapsamı, doğumu, süresi ve ihlallere karşı yaptırımlar hakkında sık sorulan bazı soruları ve bunların yanıtlarını aşağıdaki şekilde derledik:

Telif hakkı hangi mevzuat kapsamında korunmaktadır?

Ülkemizde telif hakkı koruması, 13 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe giren 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“FSEK”) ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ile sağlanmaktadır. Bu anlaşmalar arasında Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi, İcracı Sanatçılar, Fonogram Yapımcıları ve Yayın Kuruluşlarının Korunmasına Dair Roma Sözleşmesi ve Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Anlaşması yer almaktadır.

FSEK; 1983, 1995, 2001, 2004, 2007 ve 2008 yıllarında değişiklerden geçmiş, yeni düzenlemeler yapılmış,ancak işbu yeni düzenlemeler ve değişiklikler  dijital çağ, yeni gelişmeler ve sektörel ihtiyaçlar konusunda  yetersiz kalmasının önüne geçememiştir. 2010 yılından bu yana kanun koyucunun gündeminde bütünüyle yeni bir düzenleme mevcut olmakla beraber, düzenlemenin ne zaman yürürlüğe gireceği halen belirsizdir.

Hangi tür fikri ürünler eser olarak korunur?

Bir fikri ve sanatsal ürün, FSEK’in 1. maddesinde belirtilen kriterleri karşılaması halinde telif hakkı korumasından faydalanmaktadır:  

  1. Eser sahibinin hususiliğini taşıması,
  2. FSEK’te belirtilen dört ana eser kategorisinden birine girmesi:
  3. İlim ve edebiyat eserleri
  4. Musiki eserleri
  5. Güzel sanat eserleri
  6. Sinema eserleri

İlim ve edebiyat eserleri, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, şöyle örneklenebilir: bilgisayar programları (kaynak kodları, script kodları ve bunlara ilişkin hazırlıklar dahil ancak arayüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeler ile bir bilgisayar programının herhangi bir ögesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler hariç), danslar, yazılı koreografiler, pandomimler, benzer sözsüz sahne eserleri, sanatsal olmayan fotoğraflar, teknik ve bilimsel çizimler, her türlü haritalar, planlar, projeler, krokiler  resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri, coğrafi veya topografik projeler ve estetik değerden yoksun şehir planlama projeleri.

Musiki eserleri her türlü sözlü veya sözsüz besteleri içerir.

Yağlı boya ve suluboya tablolar, her türlü resim, çizim, desen, pastel, gravür, kaligrafi, güzel yazı ve tezhipler, kazıma, metal, taş, ahşap veya diğer malzemeler üzerine çizilen veya tespit edilen eserler, oyma, serigrafi, heykel, rölyef ve oymayla çizilmiş veya sabitlenmiş eserler, mimarlık eserleri,  el sanatları ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme eserleri, tekstil ve  moda tasarımları, fotoğraflar ve slaytlar, grafik eserler, karikatürler ve her türlü tipleme/karakter, estetik değeri olduğu sürece güzel sanat eseri olarak kabul edilir.

Sinema eserleri; müzik videolarını, reklam videolarını, sinema filmlerini, eğitim videolarını, animasyonlar dahil her türlü sanatsal, bilimsel, eğitici veya teknik mahiyette olan hareketli görüntüleri ya da veya günlük olayları tespit eden filmleri de kapsar.

Veri tabanları da FSEK kapsamında korunmakla birlikte sanat eseri olarak değerlendirilmemekte ve Kanunda öngörülen kendine özgü koruma ile korunmaktadır.

Haklar ne zaman doğar?

Telif hakkı, bir eserin yaratılmasıyla kendiliğinden ortaya çıkar; telif hakkı korumasından yararlanmak için tescil benzeri herhangi bir formalite veya merasim gerekmemektedir.

Öte yandan FSEK, hak sahiplerinin mülkiyet haklarını ispat etmelerini ve ihlallerin tespitini kolaylaştırmak için musiki eserler ve sinema eserleri ile video oyunları için zorunlu tescil öngörmektedir. Bu tür eserlerin hak sahibi olmayanlar tarafından ticari olarak kullanılması ve korsanlığın önlenmesi amacıyla çoğaltılmış kopyalarına bandrol yapıştırılması da zorunludur. Diğer eserlerin tescili ise isteğe bağlıdır. Ancak edebi eserler, bilgisayar yazılımları (video oyunları hariç) ve süreli olmayan yayınlar için zorunlu tescil öngörülmemiş olmakla birlikte bu eserlerin de bandrol düzenlemeleri nedeniyle tescil edilmesi gerekmektedir.

Tescil işlemleri Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Telif Hakları Genel Müdürlüğü nezdinde yürütülmektedir.

Hak sahibi kategorileri nelerdir?

FSEK iki tip hak sahipliği kategorisine yer vermektedir: (i) Eser sahipleri ve (i) bağlantılı/komşu hak sahipleri.

FSEK’te komşu hak sahipleri; icracı sanatçılar, film yapımcıları, radyo-televizyon kuruluşları ve fonogram yapımcıları olarak alt kategorilere ayrılmıştır.

Kimler eser sahibi olabilir?

Eseri yaratan kişi veya kişiler eserin sahipleridir. FSEK kural olarak sadece gerçek kişileri eser sahibi olarak tanımaktadır. Bu çerçevede birden fazla kimsenin katkısıyla oluşan eserleri yaratanlar yine bu eserleri vücuda getiren kişilerdir. Öte yandan, sinema eserleri dışında, birden fazla kişinin katkısıyla oluşan eserler bir bütün teşkil ediyorsa üzerindeki hakları eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır. Benzer bir şekilde aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça; memur, hizmetli ve çalışanların işlerini yerine getirirken meydana getirdikleri eserler üzerindeki mali haklar, işverence kullanılır. Ancak eserin ve manevi hakların sahibi çalışan olarak kalır.

Eser sahibinin manevi ve mali hakları nelerdir?

Eser sahiplerinin manevi hakları; umuma arz yetkisi, eserin adını tayin etme yetkisi, eser hakkında açıklama yapma, eser sahibi olarak tanınma ve eserin üzerinde değişiklik yapılmasını men etme yetkileridir.

Mali hakları ise işleme, çoğaltma, yayma, işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim ve temsil haklarıdır.

Eserler nasıl devredilir veya lisanslanır?

FSEK, eserler üzerinde yer alan manevi veya mali hakların devrine ilişkin çok katı şekli şartlar öngörmektedir. Hakların devir ve lisanslanması (kanundaki ifadesiyle ruhsat) dahil olmak üzere her türlü manevi veya mali hak üzerinde tasarruf yazılı şekle tabidir. Verilen haklar, süresi, bu hakların kapsadığı kara sınırları, sayı sınırı ve tahsis edilen hakların kapsamı da yine özel olarak belirtilmelidir.

Henüz vücuda getirilmemiş eserler üzerinde hakların devri ya da lisanslanmasına ilişkin her türlü tasarruf, FSEK uyarınca geçersizdir. Ancak, eserin yaratılmasından önce bu tür bir devrin veya lisansla kullanım hakkının devrinin gerçekleştirileceğinin taahhüt edilmesi mümkündür.

Manevi hakların devredilmesi veya manevi haklardan feragat edilmesi mümkün olmamakla birlikte, manevi hakların kullanımı için üçüncü bir şahsa lisans verilmesi mümkündür.

Eser sahibinin hakları ne kadar süre korunur?

Eser üzerindeki koruma süresi, eserin yayımlanmasıyla başlar ve eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl sürer. Eser birden fazla kişi tarafından yaratılmışsa 70 yıllık süre son eser sahibinin ölümü ile başlar.

Sahipsiz eserler üzerindeki eser sahibi hakları yayıncı tarafından kullanılır ve eser sahibinin koruma süresinin bitiminden önce ilan edilmedikçe 70 yıllık süre eserin yayım tarihinden itibaren işlemeye başlar.

Hak sahipleri telif hakkının ihlali halinde hangi hukuki yollara başvurabilir?

Telif hakkı ihlali hem haksız fiil hem de suç teşkil etmektedir. Dolayısıyla eser sahipleri ve bağlantılı hak sahipleri, ihlal edenlere karşı hukuki ve cezai prosedürleri başlatabilirler.  

Telif hakkı ihlali, hak sahiplerinin şikâyeti üzerine soruşturulan ve kovuşturulan bir suçtur. Suçlar ve ilgili cezalar FSEK’in 71. maddesinde tanımlanmıştır. Eser sahibinin ve/veya bağlantılı hak sahiplerinin izni olmadan bir eseri kullanmak, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılan bir suç olmakla beraber, ceza muhakemeleri düzenlemeleri gereği fiiliyatta bu suç sürekli tekrarlanmadıkça genellikle adli para cezasına çevrilmektedir. Ceza davası kapsamında tecavüzün durdurulması ve men’i ile tazminat talep edilememekle beraber, cezai işlemler telif haklarına tecavüz edenler üzerinde baskı oluşturmak için kullanılmaktadır.

Manevi ve mali hakların ihlali halinde hak sahipleri hukuk davası ikame ederek, tecavüzün tespitini, önlenmesini ve ortadan kaldırılmasını yani eseri haksız kullanımlarına son verilmesini ve tecavüzden doğan maddi ve manevi zararlarının tazminini isteyebilirler.

FSEK mali hakların ihlali halinde hak sahiplerine zararlarını tazmin bakımından aşağıdaki seçimlik hakları tanınmaktadır:

  1. Hak sahipleri ihlal edenin kusurunu ve FSEK’in 70. maddesi kapsamında zarar ve ihlal arasında illiyet bağını ispatlayarak genel hükümler çerçevesinde fiili zararını ve bunun yanı sıra kar kaybını ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir, veya
  2. Hak sahibi, FSEK’in 68. maddesi uyarınca, mali haklarına tecavüze dair zararına karşılık rayiç bedelin üç katı tazminat talep edebilir. Bu yöntemin seçilmesi halinde taraflar arasında farazi bir lisans ilişkisi tesis edilir ve dava konusu tecavüz fiili böylece meşru hale gelir. FSEK’in bu maddesine göre talepte bulunulması halinde tecavüz eylemini gerçekleştirenler kusursuz olarak sorumlu olup, eser sahipleri tarafından daha fazla tercih edilmektedir.