6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (“Kanun”) kapsamında kurulacak rehinlerin uygulanmasına dair usul ve esasları düzenleyen ikincil mevzuat yürürlüğe girmiştir. İkincil mevzuat (“İkincil Mevzuat”) kapsamında, taşınır rehni sicilinin kurulmasına ve rehin kurulacak malvarlıklarının değerlemesine, rehin sözleşmesi ve rehin hakkının kurulmasına dair esaslar detaylı olarak yer almaktadır. 6570 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeler hakkında detaylı bilgiye yazımızdan ulaşabilirsiniz.
İkincil Mevzuat 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren ve 31 Aralık 2016 tarihinde 29935 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan aşağıda listelenen yönetmeliklerden oluşmaktadır:
- Rehinli Taşınır Sicili Yönetmeliği
- Ticari İşlemlerde Rehin Hakkının Kurulması ve Temerrüt Sonrası Hakların Kullanılması Hakkında Yönetmelik
- Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik
Rehinli Taşınır Sicili Yönetmeliği (“Sicil Yönetmeliği”)
Sicil Yönetmeliği kapsamında:
- rehinli taşınır sicilinin kuruluş ve işleyişine
- sicil hizmet birimlerinin görev ve yetkilerine, sicil hizmetleri ile bu hizmetlere erişime
- sicil verilerinin paylaşımına
- sicil hizmet ücretlerine
ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir. Taşınır rehinlerinin kayıtlarının tutulacağı rehinli taşınır sicilinin kurulması ile rehin kayıtlarının tam ve doğru tutulması, sicil kayıtlarının aleniyetinin ve tarafların hukuki güvenliğinin güvence altına alınması amaçlanmaktadır.
Rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik, terkin ile rehin hakkının devri ve boşalan dereceye geçme hakkı taleplerinin alınması, bu taleplerin sicile tescil edilmesi ile sicil kayıtlarının tutulması ve erişime açılması amaçlarıyla TARES olarak adlandırılan Taşınır Rehin Sicil Sistemi kurulacaktır.
İlgisini ispat eden herkes sicilde sorgulama işlemi yapabilecektir. Sorgulama işlemleri, herhangi bir sicil birimi aracılığıyla ya da elektronik ortamda yapılabilecektir.
Ticari İşlemlerde Rehin Hakkının Kurulması ve Temerrüt Sonrası Hakların Kullanılması Hakkında Yönetmelik (“Uygulama Yönetmeliği”)
Uygulama Yönetmeliği kapsamında, rehin sözleşmesine, rehin hakkının kurulmasına, rehin sistemlerine, rehin sözleşmesinin tescil edilmesine, temerrüt sonrası rehin alacaklısı ile rehin verenlerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir.
Uygulama Yönetmeliği uyarınca:
- Rehin sözleşmesi (i) güvenli elektronik imza ile imzalanarak elektronik ortamda veya (ii) sicil memuru veya noter huzurunda imzalanarak yazılı olarak hazırlanabilecektir. Bu şekilde hazırlanan rehin sözleşmesi rehinli taşınır siciline tescil edilir.
- Kanun’un yürürlüğe girmesi öncesinde şekil şartı olan taşınır varlığın zilyetliğinin rehin alana devri aranmayacak olup, tarafların sınırlı ayni hak tesis etme yönündeki karşılıklı irade beyanlarının rehin sözleşmesinde belirtilmesi yeterli olacaktır.
- Rehin sözleşmesinde yer alması gereken unsurlar detaylı olarak düzenlenmiştir.
- Kanun kapsamında kurulacak rehinlerde rehin alacaklısı olabilecek kişiler; kredi kuruluşları, tacirler, esnaflar olarak sınırlandırılmıştır. Yine, rehin hakkının kurulabilmesi için rehin veren kişiler de tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı olabilecektir.
- Alacaklar, fikri ve sınai mülkiyete konu haklar, hammadde, her türlü kazanç ve iratlar, kira gelirleri, ticari projeler, ticari işletmeler başta olmak üzere, üzerinde rehin kurulabilecek varlıklar detaylı olarak sayılmıştır.
- Belirli bir sözleşmeden doğan alacakların rehnedilmesi mümkün olmakla beraber, belirli bir iş veya konu ile sınırlandırılmaksızın bütün müstakbel alacakların rehne konu edildiğine dair rehin sözleşmeleri geçersiz olacaktır.
- Taşınır rehinlerinin, boşalan dereceye ilerleme sistemi veya sabit derece sistemi ile kurulabilmesine imkân tanınmış olup, bu sistemlerin uygulanmasında uygulanacak usul ve esaslar detaylandırılmıştır.
- Kanun ve bu Yönetmelik kapsamındaki rehinle güvence altına alınan borçların süresinde ifa edilmemesi hâlinde rehin alacaklısı, icra müdürlüğü marifetiyle taşınırın mülkiyetinin devrini talep etmek üzere bir icra takibi başlatabilecektir. Rehin alacaklısına rehinli taşınırın devrini talep edebilme yetkisi verilmesi, Türk hukukunda lex commissoria yasağına bir istisna teşkil etmektedir.
Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik (“Değer Tespiti Yönetmeliği”)
Değer Tespiti Yönetmeliği kapsamında, rehne konu taşınır varlıkların değerinin tespit edilmesine, ekspertiz hizmeti sunan kişilerin belirlenmesi ile bunların görevlendirilmesine ve değerleme hizmeti ücretlerinin belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Rehne konu taşınır varlığın değerinin belirlenmesi için:
- rehin hakkının kurulması öncesinde rehin alacaklısı ile rehin veren arasında herhangi bir değerleme hizmeti alınmaksızın serbestçe kararlaştırılabilecek veya
- yetkili mahkemeden rehne konu taşınır varlığın değerini Değer Tespiti Yönetmeliği hükümlerine göre tespit ettirmek üzere talepte bulunulacaktır.
Yetkili mahkemeden değerleme yapılmasının talep edilmesi halinde, Bankalara Değerleme Hizmeti Verecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik uyarınca yetkilendirilen eksperler, yine bu yönetmelik uyarınca rehne konu varlıkların değerlemesini gerçekleştirecektir.
Değerleme hizmet ücretleri, ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecek ve ücret tarifesinde ilan edilecektir. Değerleme hizmeti verecek eksperler tarafından tarifede gösterilen hizmet ücretlerini aşan bir ücret talep edilemeyecektir. Değer tespiti talebinden doğan yargılama giderleri ile değerleme hizmet ücreti taraflarca eşit olarak ödenecektir.
İkincil Mevzuata ilişkin metinlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz: