Türkiye Cumhuriyeti, Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi’ni (“Sözleşme”) 1981 yılında Strazburg’da imzalamıştı. 2001 yılında ise Sözleşmeye denetim makamlarına ve sınır aşan veri akışına ilişkin düzenlemeler eklendi (“Protokol”). Türkiye’nin 1981 tarihli Sözleşmeye Şubat 2016’da onay vererek Sözleşmeyi iç hukukta yürürlüğe koymasının ardından (daha fazla bilgi), 2001 tarihli Sözleşmenin eki Protokole de onay verdi.

6705 sayılı Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesine Ek Denetleyici Makamlar ve Sınıraşan Veri Akışına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (“Uygun Bulma Kanunu”) 5 Mayıs 2016 tarihli ve 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Denetleyici Makamlar

Protokole göre taraf devletler bir veya birden fazla denetleyici makam belirleyerek, Sözleşmede belirlenen hükümleri iç hukuk ile uyumlaştıracak, aynı zamanda Kişisel Verilerin Korunmasında Genel Hükümlerinin ve Verilerin Korunmasına İlişkin Temel İlkelerin uygulanmasını sağlayacaktır.

Denetleyici Makamlar soruşturma ve müdahale yetkilerine sahip olacaktır. Denetleyici makamlar bağımsız olarak görevlerini ifa edecek ve kişisel verilerin işlenmesine ilişkin talepleri dinleyecektir. Denetleyici makam kararlarına mahkemeler kanalı ile itiraz yolu açıktır.

Denetleyici makamların iç hukukta mevcut hükümlerin ihlal edildiğini tespit etmesi halinde yargıya başvurma hakları bulunmaktadır ve Denetleyici Makamlar birbirleri ile görevlerinin gereklerine uygun olarak iş birliği içinde çalışacaktır.

Sınıraşan Kişisel Veri Akışı

Taraf Devletler, Sözleşme’ye taraf olmayan bir devletin veya kuruluşun yetki alanına tâbi bir alıcıya, yalnızca bu devletin ya da kuruluşun hedeflenen veri transferinin yeterli seviyede korunmasını garanti etmesi durumunda, kişisel veri transferi yapılmasını sağlar.

Taraf Devletler kişisel veri akışına aşağıdaki durumlarda izin verir:

  • İç hukuka göre veri sahibinin belirli menfaatlerinin bulunması,
  • Daha önemli kamu menfaatlerinin olması,
  • Akdi hükümlerden kaynaklanabilecek güvencelerin transferden sorumlu kontrolör tarafından sağlanması ve iç hukuka uygun olarak bunları yetkili makamların yeterli bulunması.

Uygun Bulma Kanunu ile “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Protokol’e taraf olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından temsil edilmediği ve Protokol’ün Kıbrıs Cumhuriyeti ile herhangi bir temasta bulunma yükümlülüğü getirmeyeceği beyan edilmiştir.

Uygun Bulma Kanunu’nun tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.