Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) 151/2-b maddesine ilişkin iptal talebini incelemiştir. Yapılan incelemede, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancın, yoksun kalınan kazanç hesaplama yöntemlerinden biri olarak düzenlenmesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verilmiştir.

6 Mayıs 2025 tarihli 32892 sayılı Resmî Gazete’de, AYM’nin 2024/176 Esas ve 2025/42 Karar sayılı kararı (“Karar”) yayımlanmıştır.

Karar’a konu olan hüküm aşağıda yer alan SMK’nın 151/2-b maddesidir:

“(2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:

b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.”

Sınai mülkiyet hakkı zarar görenin açacağı maddi tazminat davasında talep edebileceği miktar, SMK’nın 151/1 maddesi uyarınca fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsamaktadır.

SMK’nın 151/2 maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı zarar gören yoksun kalınan kazancın hesaplanması için ilgili maddede ön görülen üç yöntemden birini seçebilecektir. Bu yöntemler arasında Karar’a konu sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancın yanında, hak sahibinin söz konusu rekabet olmasaydı elde edeceği muhtemel gelir ve hukuka uygun şekilde bir lisans sözleşmesi yapılsaydı ödenecek muhtemel lisans bedeli bulunmaktadır. 

AYM’ye yapılan iptal başvurusunda ise sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç yönteminin Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkı ve 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti bağlamında Anayasa’ya aykırı olduğu iddia edilmiştir.

AYM, Karar’da hakkı ihlal edilene karşı fiili zararın yanında yoksun kalınan kazancın da ödenmesi hükmünün hak sahibi ile hakkına tecavüz edenin mülkiyet haklarının çatıştığını belirtmiştir. Bu kapsamda, menfaat dengesine ilişkin bir değerlendirme yapılarak tarafların fiillerinin ağırlığı ile onlara tanınan tüm imkânların dikkate alınması gerekmektedir.

Karar’da menfaat dengesinin SMK’nın 151/3 hükmüyle sağlandığı belirtilmektedir:

Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.”

Bu kapsamda iptali talep edilen hükmü uygulayacak mahkeme, hakka tecavüz edenin elde ettiği net kazancı tespit ettikten sonra SMK’nın 151/3 maddesinde belirtilen ölçütler ile tazminat hukukunun genel ilkelerini dikkate alarak yoksun kalınan kazancı belirleyecektir.

Bu düzenlemenin ise menfaatler dengesini sağladığı ve tecavüz eden aleyhine aşırı bir külfete yol açmadığına karar verilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, SMK’nın 151/2-b maddesine ilişkin iptal talebi, maddenin Anayasa’ya aykırı olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

AYM kararının tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.