Anayasa Mahkemesi (“AYM”); 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (“Tebligat Kanunu”) 7(a) maddesinin “[muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı] tarihi izleyen beşinci günün sonunda” ibaresinin kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olduğu ve anayasa yargısı kapsamı dışında kalarak yerindelik denetimi kapsamına gireceği gerekçeleriyle Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir (“Karar”).

Ankara 73. İş Mahkemesi, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan bir alacak davasını gördüğü esnada Tebligat Kanunu’nun 7(a) maddesinin “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır” hükmünün “…tarihi izleyen beşinci günün sonunda…” ibaresinin Anayasa’nın 2., 5., 10., 13., 36., 40. ve 141. maddelerine aykırı olduğu kanısına varmış, söz konusu kuralın iptali için itiraz yoluna başvurmuştur.

AYM ise 19.9.2019 tarihli ve E.2018/144, K.2019/72 sayılı kararına atıfta bulunarak söz konusu kuralın (i) elverişli ve gerekli bir araç olmadığının söylenemeyeceğine, (ii) kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında kalacağına, (iii) eşitlik ilkesine aykırılığından söz edilemeyeceğine, (iv) bu karardan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmadığına, (v) başvuru kararındaki hususların yerindelik denetimi kapsamında olacağına ve anayasa yargısı kapsamı dışında kalacağına değinerek itirazın reddine oyçokluğu ile karar vermiştir.

Karşı oy yazısında ise Anayasa Mahkemesi Üyesi:

  • İşlemin taraflarından birinin elektronik tebligat kullanmayan kişi, diğer tarafının ise elektronik tebligat kullanan kişi olması durumunda elektronik tebligat muhatabına tebligat içeriğini daha önceden öğrenmiş olsa bile 5 günlük ilave süre verilirken diğer tarafa bu sürenin verilmediği, itiraz konusu kuraldaki belirsizliğin taraflar arasında eşitsizlik meydana getirdiği, bu eşitsizliğin ise haklı bir nedeni ve meşru bir amacının olmadığı, itiraz edilen kuralın Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırı olduğu,
  • İtiraz konusu kuralın tebligatın okunup okunmadığına bakılmaksızın her bir tebligat için muhatabına 5 gün fazladan süre tanımasının yargılamayı gerekli olmayan bir şekilde ve ciddi sayılabilecek bir süre uzattığı, özellikle her iki tarafın da elektronik tebligat muhatabı olduğu durumlarda bu uzamanın makul kabul edilemeyecek seviyelere geldiği, bu sebeplerle itiraz konusu kuralın Anayasa’nın 36. ve 40. maddelerine aykırı olduğu

gerekçeleriyle itiraz konusu kuralın iptal edilmesi gerektiğini değerlendirmiştir.

Karar, 33025 sayılı ve 22 Eylül 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Karar’ın tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.