Anayasa Mahkemesi’nin (“Mahkeme”) 9 Mayıs 2024 tarihli ve 2024/103 sayılı kararı (“Karar”), 22 Ekim 2024 tarihli ve 32700 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı. Anayasa Mahkemesi, evlat edinen ile evlatlık arasındaki ivazlı tasarrufların bağışlama gibi kabul edilmesini mülkiyet hakkı ve hak arama özgürlüğüne aykırı bulmuştur. Bu karar, bireylerin mülkiyet haklarına yönelik yapılan kısıtlamalarda ölçülülük ilkesinin gözetilmesi gerektiğini vurgulamakta olup, İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili hükmünün iptal edilmesine yol açmıştır. 22 Ekim 2024 tarihli ve 32700 sayılı Resmî Gazete ile ilan edilen Anayasa Mahkemesi’nin 9 Mayıs 2024 tarihli ve 2024/103 sayılı kararına (“Karar”) konu başvuruda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (“Kanun”) 278/1 bendindeki maddesindeki “…evlat edinen ile evlatlık…” ibaresinin Anayasa’nın 13., 35. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülmüş ve ilgili Kanun maddesinin iptali talep edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 278. maddesi, borçlunun malvarlığını alacaklılardan kaçırmasını engellemek amacıyla belirli ivazsız (karşılıksız) tasarrufların geçersiz sayılmasını düzenlemektedir. Maddenin iptal edilen kısmı olan üçüncü fıkra, evlat edinen ile evlatlık arasında yapılan bazı işlemleri bağışlama gibi kabul ederek, borçlunun bu yolla yaptığı mal transferlerinin iptaline olanak tanımaktadır. Anayasa Mahkemesi yaptığı değerlendirmede, borçlunun yakın hısımları ile yaptığı ivazlı tasarrufların başka hiçbir şarta tabi olmaksızın doğrudan bağışlama olarak kabul edildiği ve ilgili taraflara bu durumun aksini iddia ve ispat etme hakkı tanınmadığını ifade etmiştir. Mahkeme, düzenlemenin alacaklılara ispat kolaylığı sağlama gibi meşru bir amacı olduğunu kabul etmekle birlikte, bağışlama niteliğinde olmayan tasarruflar açısından, tasarruf konusu malın bedelinin tam olarak veya fazlasıyla ödendiği hallerin alacaklıların da menfaatine olacağı, taraflara bu kapsamda iddia ve savunmada bulunma, bu hususların ispatı yönünden delil, bilgi ve belge imkanı sunma imkanı tanınmayan bir sınırlama getirilmesinin ölçüsüz olduğu ve mülkiyet hakkı ve hak arama hürriyetine ölçüsüz bir müdahale oluşturduğu gerekçesiyle Kanun’un 278. maddesinin üçüncü fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “…evlat edinenle evlatlık…” ibaresinin Anayasa’nın 13., 35. ve 36. maddelerine aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir. Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz. |