Anayasa Mahkemesi, Başvurucunun kok gazı kullanarak ürettiği elektriğin tüketimi üzerinden alınan elektrik ve havagazı tüketim vergisinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğine hükmetti. 25 Ekim 2018 tarihli ve 2015/941 başvuru sayılı karar, 25 Aralık 2018 tarihli ve 30636 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.

Başvuruya konu olayda Başvurucu, çelik üretimi yapmak üzere ithal ettiği taş kömürünü kok kömürüne çevirirken ortaya çıkan kok gazını kullanarak elektrik ve buhar üretmekte, böylece kendi elektrik enerjisi ve gaz ihtiyacını karşılamaktadır. Belediye tarafından, elektrik ve hava gazı tüketildiği gerekçesiyle 26 Mayıs 2018 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na dayanarak elektrik ve havagazı tüketim vergisi ödenmesi talep edilmiştir.

Başvurucu, bunun üzerine ihtirazi kayıt ile Belediye’ye beyannameler vermiş ve bunlara istinaden Belediye tarafından farklı dönemlere ilişkin elektrik ve havagazı tüketim vergisi tahakkuk ettirilmiştir. Anılan tahakkuk tutarları, Başvurucu tarafından Belediye’ye ödenmiştir. Ödemeyi takiben Başvurucu, tahakkukların terkini ve ödenen vergilerin iadesi için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir. Temyiz edilen kararlar Danıştay tarafından onanmış, Başvurucunun karar düzeltme istemi de ilgili Danıştay dairesince reddedilmiştir.

Başvurucu, bu kez, tahakkuk ettirilen vergiler nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Anayasa Mahkemesi, elektrik ve havagazı tüketim vergisi tahakkukuna konu beyana dayalı tarhiyatın kanuni dayanağının belirlilik ve öngörülebilirlik koşullarını taşımaması sebebiyle, Başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.

Mahkeme, vergi matrahının belirlenme ve verginin tahsil yöntemlerinin verginin esaslı unsurlarından olduğunu ve kanunda belirli ve öngörülebilir şekilde düzenlenmesi gerektiğini göz önünde bulundurarak, Başvurucunun vergi mükelleflerine sağlanan anayasal teminattan mahrum bırakıldığını ve kanunilik ilkesine aykırı davranıldığını tespit etmiştir. Sonuç olarak, bu durumun Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkına aykırılık teşkil ettiğine hükmetmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin, 25 Aralık 2018 tarihli ve 30636 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 25 Ekim 2018 tarihli ve 2015/941 başvuru sayılı kararının tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.