Avrupa Komisyonu, kısa bir süre önce, kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetlerine haksız avantaj sağlayarak arama motoru pazarındaki hakimiyetini kötüye kullandığı için Google’a 2.42 milyar avro para cezası kesti. Genel olarak, Türkiye, Avrupa rekabet hukukunu yakından takip etme eğilimindedir. Bu nedenle, Avrupa’daki kararlar ve eğilimler, kısa ve orta vadede ortaya çıkabilecek olası rekabet hukuku gelişmelerine yönelik emareler oluşturmaktadır.
Türkiye’de açılmış ilintisiz bir soruşturma kapsamında ise Google’ın orijinal ekipman üreticileriyle olan münhasırlık anlaşmaları da incelenmektedir. Soruşturmalar birbirinden farklı konularda olsa bile, Google’ın iş ve işlemlerinin kümülatif olarak rekabet otoriteleri tarafından daha fazla mercek altına alındığının bir emaresini oluşturmaktadır.
Avrupa Komisyonu’nun Google’a ilişkin kararı
Google, karşılaştırmalı alışveriş pazarında, tüketicilerin ürün ve fiyatları karşılaştırabildiği, üretici veya satıcıların çevrimiçi mağazaları üzerinden karşılaştırma yaparak farklı fırsatlara erişmesine olanak sağlayan ayrı bir arama sayfası kullanarak faaliyet göstermeye başlamıştır.
Komisyon’un hâkim durumun kötüye kullanıldığına ilişkin çıkarımları aşağıdadır;
- Google, karşılaştırmalı alışveriş pazarının rekabetçi dinamiklerinden kaçarak, arama motoru pazarındaki hâkim durumundan yararlanmak sureti ile karşılaştırmalı alışveriş hizmetindeki pazar payını artırmıştır.
- Google, kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetine sistematik olarak arama sonuçlarında üst sıralarda yer ayırmıştır.
- Google, rakip karşılaştırmalı alışveriş hizmetlerini, arama algoritmalarına bir dizi kriter eklemek suretiyle arama sonuçlarında alt sıralara indirerek kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetini Google’ın arama sonuçlarındaki tüketiciler için daha fazla görünür hale getirmiştir. Sonuç olarak, Google, kendi karşılaştırmalı alışveriş hizmetine rakiplerine karşı önemli ve haksız bir avantaj sağlamıştır.
Fransız ve Alman Rekabet Otoritelerinin ortaklaşa raporu
Authority de la Concurrence (Fransız Rekabet Kurumu) ve Bundeskartellamt (Alman Rekabet Kurumu) tarafından ortaklaşa hazırlanmış “Rekabet Hukuku ve Veri” başlıklı raporda, Google’a benzer şirketler ile ilgili rekabet hukuku sorunlarının altı çizilmiştir.
Raporun girişi, yerel rekabet otoritelerinin yaklaşımlarının yanı sıra verinin artan önemi ve rekabet hukuku dinamikleri üzerindeki etkisini kapsamlı şekilde ele almaktadır ve aşağıdaki gibidir:
“Verilerin toplanması, işlenmesi ve ticari kullanımı çoğunlukla rekabet hukukuna ilişkin bir problemden ziyade verilerin korunması ile ilgili bir problem olarak atfedilmektedir. Bununla birlikte, rekabet otoritelerinin son zamanlarda, belirli durumlarda verilerin saklanması ve kullanılmasından kaynaklanan olası rekabet hukuku problemlerini araştırmaya başladığı bir gerçektir.
Dijital piyasalardaki son gelişmeler, (çoğunlukla kişisel) verilerin toplanması ve ticari kullanımını içeren iş modellerine dayanan son derece yüksek cirolar elde eden bazı teşebbüslerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu teşebbüslerin bir kısmı, başta Google arama motoru ve Facebook Social olmak üzere, çok fazla sayıda kullanıcıya sahiptir. Bu teşebbüsler tarafından sağlanan hizmetlerin birçoğu ‘ücretsiz’ olarak pazarlanmakla birlikte, kullanımı, uygulamada kullanıcılarla ilgili kişisel bilgilerin toplanması ile mümkündür. Bu, ekonomik ilişkilerde verilerin rolü ve rekabet hukukunun bu tür ilişkilere uygulanmasında, bilhassa verilerin pazar gücü oluşturmak için bir araç olarak değerlendirilmesiyle ilgili yeni tartışmaları ortaya çıkarmıştır. Bu sorunlar çoğu kez Google ve Facebook örnekleri ile incelenmekle birlikte, birçok başka sektörlere de sıçrama potansiyeli vardır. Gerçekten de veri toplama, geliştirme, arama motorları, sosyal ağlar veya çevrimiçi reklamcılığın ötesine geçmiş ve günümüzde enerji, telekomünikasyon, sigorta, bankacılık veya ulaşım gibi sektörlere kadar uzanmaktadır. Dahası, yakın gelecekte, bağlı cihazların geliştirilmesi, kişisel veriyi yalnızca çevrimiçi servisler için değil, ürün endüstrileri için de giderek daha önemli hale getirecektir.”
Avrupa E-Ticaret Sektörü Araştırması
Avrupa Komisyonu, e-ticaret sektörüne yönelik iki yıllık incelemesinin sonuçlarını Mayıs 2017’de yayınladı. Soruşturma, AB rekabet kurallarına dayanan Dijital Tek Pazar stratejisinin bir parçası olarak yapıldı. Rapor hakkında daha fazla bilgi için lütfen linke tıklayın.
Türk rekabet otoritesinin önümüzdeki yıllarda yerel e-ticaret sektörünü daha yakından ele alması muhtemeldir. Avrupa Komisyonu’nun incelemesinde olduğu gibi Türkiye’de de dikkat çekici konular arasında seçici dağıtım, coğrafi engelleme, fiyat sabitleme ve platform yasakları konuları yer alabilecektir.