Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu (“Genel Kurul”), 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) yürürlüğe girmesinden sonra açılmış davalarda tarafların dava ve cevap dilekçelerinde ve delil listelerinde “sair deliller, her türlü delil” gibi ifadelere yer vermesi hâlinde yemin deliline başvurmuş sayılmayacakları yönünde karar vermiştir.
Genel Kurul, açıkça yemin deliline başvurulmadığı hâlde “sair deliller, her türlü delil” gibi ifadelerin yemin deliline başvurulduğunun kabulü için yeterli olup olmadığı ve hâkimin, aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, ispat yükü kendisine düşen tarafa yemin teklifinde bulunma hakkını hatırlatıp hatırlatamayacağına ilişkin olarak hukuki dayanakları değerlendirmiştir.
HMK Madde 194 kapsamında taraflara dayandıkları vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırması gerekliliği yüklenmiştir. Bu kapsamda tarafların dayandıkları delilleri, hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça göstermeleri gerekmektedir. Söz konusu kurala mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda yer verilmemiştir.
Genel Kurul, tarafların söz konusu somutlaştırma yükümlülüğü gereği açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde, tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı yönünde oy çokluğuyla karar vermiştir. Bu kapsamda, açıkça yemin deliline başvurulmayan hâllerde, hâkimin taraflara yemin teklif etme hakkını hatırlatmasının mümkün olmadığı sonucuna varmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 3 Mart 2017 tarihli kararı (2015/2 E. 2017/1 K.) 17 Haziran 2017 tarihli ve 30099 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Kararın tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.