Anayasa Mahkemesi, maliki olunan bağımsız bölümün bulunduğu binanın bitişiğine inşa edilen köprülü kavşak neticesinde maruz kalınan gürültü kirliliği nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer kaybının malikin mülkiyet hakkını ihlal ettiğine hükmetmiştir.
Başvurucu, taşınmazının bitişiğine inşa edilen köprülü kavşağın ortaya çıkardığı olumsuz etkiler sonucunda değer kaybettiği gerekçesiyle zararının giderilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü’ne başvurmuştur. İdarenin başvurusunu zımnen reddetmesi sonucu idare mahkemesinde dava açmıştır.
Başvurucu, kavşak nedeniyle gürültü kirliliğinin arttığı ayrıca taşınmazının önünün kapandığı gerekçeleriyle maddi zararının idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tazmini istemiştir.
İdare mahkemesi davayı aşağıdaki gerekçelerle reddetmiştir:
- Davada alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu bağımsız bölümün manzarasının kesilmediği, maruz kalacağı gürültü kirliğinin bir miktar artacağı ve bu nedenle değerinin %10 azalacağı belirlenmekle birlikte; bu zararın yol üzerinde bulunan tüm işyeri ve daire sahipleri için de geçerli olduğu ve bu kapsamda söz konusu genel kamu külfetine eşitlik ilkesi uyarınca herkes gibi başvurucunun da katlanması gerektiği belirtilmiştir.
- Başvurucunun yeni kavşak sayesinde ulaşımı rahatlayan yolun olanaklarından yararlanabileceği de dikkate alındığında söz konusu kavşağın kamu külfeti olmaktan çıktığı ve hizmetten yararlanan başvurucu yönünden maddi zarar bulunmadığına karar verilmiştir.
Başvurucu tarafından bu karara karşı yapılan itiraz ve karar düzeltme başvuruları da reddedilmiştir. Bunun üzerine başvurucu, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesi yaptığı inceleme sonucunda;
- İdarenin trafiğin düzenlenmesi maksadıyla yeni yol, kavşak, köprü gibi inşa çalışmalarının kamu yararına dayalı meşru bir amaç barındırdığını,
- Ancak Anayasa’nın 5. ve 35. maddeleri uyarınca devletin mülkiyet hakkının korunmasına ilişkin pozitif yükümlülüklerinin de olduğunu,
- Bu çerçevede mülkiyet hakkına müdahalede bulunulması durumunda bu müdahalenin malik üzerinde doğurduğu olumsuz sonuçların mümkünse eski hale döndürülmesinin, mümkün değilse de malikin zarar ve kayıplarının telafi edilmesinin devletin sorumluluğunda olduğunu
ifade etmiştir.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, idare mahkemesinin verdiği kararda başvurucunun köprülü kavşak yapımı nedeniyle doğan zarara katlanması gerektiği yönündeki kararın herhangi bir hukuki dayanağı olmadığına ve başvurucunun uğradığı zararın, devletin mülkiyet hakkının korunmasına dair pozitif yükümlülüğü çerçevesinde giderilmesinin gerektiğine hükmetmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 31 Temmuz 2019 tarih ve 30848 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 3 Temmuz 2019 tarih ve 2016/69236 başvuru sayılı kararının tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.