4857 sayılı İş Kanunu’nun (“İş Kanunu”) 25/II numaralı maddesi çalışanların “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan” davranışlarda bulunması hâllerinde işverene iş akdini haklı sebeple tazminatsız ve derhal fesih hakkı vermektedir. Anılan maddenin “e” alt bendi uyarınca;

İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması

hâlinde de işverene haklı sebeple fesih imkanı tanımaktadır.

Davaya konu olayda ise, çalıştığı iş yerinde, ticari sır niteliğindeki belgelerin fotokopisini alan işçinin iş akdi işveren tarafından İş Kanunu’nun yukarıda belirtilen 25/II-e maddesi uyarınca haklı sebeple feshedilmiş; işçi tarafından ise kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi için mahkemeye başvurulmuştur. İşçi tarafından ikame edilen dava kapsamında yerel mahkeme, işçiyi haklı bularak davayı kabul etmiştir.

Yerel mahkemenin kararına karşı davalı işveren tarafından temyiz yoluna başvurulmuş ve yapılan incelemeler sonucunda yerel mahkemenin kararı Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 19 Aralık 2019 tarih, 2016/26856 E. ve 2019/22796 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.

Yargıtay bozma kararında özetle;

  • İş Kanunu’nun 25. maddesinde ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan hâllerin sıralandığını,
  • İşverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiğini,
  • Yasadaki hâllerin sınırlı sayıda olmadığını ve kanunda sayılmayan diğer hallerin de haklı nedenle fesih imkânı tanıyabileceğini,
  • Mevcut durumda, belgelerin fotokopilerinin çekilmesinde yetkisi ve izni bulunmayan işçinin bu davranışının doğruluk ve bağlılığa aykırı olduğunu,
  • Bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerinin reddedilmesi gerektiğini

belirtmiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 19 Aralık 2019 tarih, 2016/26856 E. ve 2019/22796 K. sayılı kararının tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.