Anayasa Mahkemesi, Yargıtay daireleri arasındaki görüş ayrılığı giderilmeden karar verilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar verdi.

Karara konu olayda başvurucu, hizmet sözleşmesine dayalı şekilde bir vakıfta çalışmaktadır. Başvurucu,

  • Çalıştığı yerin bir bakanlığın genel müdürlüğüne bağlı kamu kurumu niteliğinde olduğunu ve
  • Danıştay içtihatları uyarınca kendisinin de kamu personeli olduğunu

ileri sürerek 6772 sayılı Kanun’a göre ilave tediye alacağının ödenmesi talebiyle dava açmıştır.

İlk derece mahkemesi başvurucunun talebini kabul etmiştir. Ancak iş yerinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları çalışanlarının kamu personeli sayılmayacağı gerekçesiyle, ilave tediye alacağı talebini reddetmiştir.

Söz konusu nihai kararın tebliği üzerine başvurucu 6 Temmuz 2017 tarihinde,

  • Benzer koşullarda çalışan personel tarafından açılan davaların Yargıtay daireleri arasındaki görüş ayrılığı nedeniyle farklı sonuçlandığı,
  • Bu sebeple hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiği

gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi ise inceleme sonucunda,

  • Derin ve süregelen içtihat farklılıklarını ortadan kaldırmaya elverişli bir mekanizma niteliğindeki içtihadın birleştirilmesi yolunun işletilmediğini,
  • Bu sebeple varılan sonucun başvurucu için öngörülemez olduğunu,
  • Bu hususun verilmiş hükümden bağımsız olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediğini

belirtmiştir.

Anılan gerekçelerle, Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 36. maddesinde öngörülen hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin, 25 Aralık 2018 tarihli ve 2017/29896 başvuru sayılı kararının tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.