Tıbbi Ürün Sahteciliği ve Halk Sağlığına Tehditler İçeren Benzeri Suçlar Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesinin (“Sözleşme”) Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı TBMM Dışişleri Komisyonu’nun dikkatine sunulmuştur. Kanun Tasarısının onaylanarak Resmi Gazete’de yayımlanması ile yürürlüğe girecek olan Sözleşmenin temel amacı taraf ülkelerde belirli eylemlerin suç olarak kabulünü sağlamak, mağdur haklarını korumak ile ulusal ve uluslararası işbirliğinin teşviki olarak belirlenmiştir.

Sözleşmede tıbbi ürünler terimi, ilaçla ilgili ürünleri ve tıbbi cihazları kapsamakta olup bu ürünlerin fikri mülkiyet hakları ile korunup korunmadığı veya jenerik olup olmadıkları sözleşmenin sağladığı koruma kapsamında büyük önem teşkil etmemektedir.

Sözleşme’nin esas amacı çerçevesinde aşağıdaki eylemler kasten hareket etme şartına bağlı olarak, suç olarak öngörülmektedir;

  • Sahte ürünlerin üretimi ve/veya uygun ürünlerin saflığının bozulması,
  • Sahte ürünlerin tedariki, tedarikin teklifi ve kaçakçılık,
  • Belgede sahtecilik,
  •  Belirlenen suçlara yardım, yataklık veya teşebbüs,
  • Ruhsatsız ilaca ilişkin ürünler veya uygun olmayan tıbbi cihazların stokta tutulması, tedariki, tedarikin teklifi veya ithalatı,
  • Orijinal belgelerin tedarik zinciri haricinde ticari kullanımı

Gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişilerin de sorumluluğuna atıfta bulunan Sözleşmede öngörülen bu suç tipleri bakımından başlatılacak cezai işlemler için şikayet şartı aranmamaktadır.

Sözleşmede sahte ürünlerin üretimi, tedariki ve kaçakçılığı suçlarında yaptırım olarak hapis cezası öngörülmektedir. Bununla birlikte önerilen yaptırımlar arasında suça konu, suçta kullanılan ürünler ve belgelerin, suç neticesinde elde edilen gelirlerin müsaderesi de yer almaktadır.

Sözleşmede sadece suç tipleri ve yaptırımlar belirlenmemekte önleyici tedbirler kapsamında taraf ülkelere tıbbi ürünlerin kalite ve güvenlik şartlarını düzenlemek, farkındalık yaratmak ve bu alanda eğitim sağlamak gibi yükümlülükler getirilmektedir.

Sözleşme’nin ikinci önemli amacı olan mağdur haklarının korunması adına öngörülen tedbirler de dikkat çekmektedir. Bunların başlıcaları, mağdurların gerekli bilgilere erişiminin sağlanması, iyileşme ve cezai takip süreçlerinin desteklenmesinin yanı sıra mağdurlara tazminat hakkı tanınmasıdır.

Uluslararası işbirliğinin temini bakımından Sözleşmede önem teşkil eden hususlardan biri de Sözleşme’nin taraf ülkelerin iç hukukunun uyumlu olması halinde suçluların iadesi veya karşılıklı adil yardım bakımından yasal dayanak olarak kabul edilecek olmasıdır.

Tıbbi Ürün Sahteciliği ve Halk Sağlığına Tehditler İçeren Benzeri Suçlar Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının tam metnine bu linkten Sözleşme’nin İngilizce tam metnine ise bu linkten ulaşabilirsiniz.