Yargıtay 23. Dairesi, taşeronluk sözleşmelerinde asıl işveren ile alt işveren arasındaki rücu alacaklarında 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağına hükmetti.
Geçerli bir taşeronluk sözleşmesinin varlığı hâlinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun (“İş Kanunu”) 2. maddesinin 6. fıkrası uyarınca asıl işveren ve alt işveren, iş sözleşmesi kapsamında alt işverenin işçilerine karşı birlikte sorumlu olurlar.
Bu kapsamda, alt işverenin çalışanları işçilik haklarının kendilerine ödenmesi için alt işverene veya doğrudan asıl işverene başvurabilir. Ödemeyi yapan taraf, borcun tamamını veya sorumluluğundan fazlasını ödemiş ise diğer tarafa rücu etme hakkına sahiptir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 146. maddesi uyarınca, kanunda aksi belirtilmedikçe her alacak 10 yıllık zaman aşımı süresine tabidir.
Ancak yine TBK’nın 73. maddesine göre, tazminatın ödenmesi ve birlikte sorumlu olunan kişinin kim olduğunun öğrenilmesinden itibaren rücu istemi, iki yıllık zaman aşımı süresine tabidir.
Yargıtay kararına konu olayda, işçilik alacakları 20 Ağustos 2013 tarihinde ödenmiş ve rücu davası 22 Şubat 2016 tarihinde ikame edilmiş olduğundan Yerel Mahkeme, TBK’nın 73. maddesi uyarınca iki yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek davayı reddetmiştir.
Karar, Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi ise yapmış olduğu incelemelerde;
- Asıl işveren ile alt işveren arasındaki taşeronluk sözleşmesinin nitelik itibarıyla hizmet alım sözleşmesi olduğunu,
- Hizmet alım sözleşmeleri için kanunda zaman aşımını düzenleyen ayrı bir hüküm bulunmadığını,
- Bu sebeple TBK’nın 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğini
belirtmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talepleri ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemeler sonucunda Yerel Mahkeme’nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay’ın bu içtihadı uyarınca, alt işverenin işçisine ödeme yapılması halinde asıl işveren ile alt işveren arasında ikame edilecek rücu davasında zaman aşımı süresinin 2 yıl değil, TBK’nın 146. Maddesi uyarınca 10 yıl olarak uygulanacağına hükmedilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 3 Ekim 2019 tarih, 2017/2002 esas ve 2019/4059 karar sayılı kararının tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.